MİLLETVEKİLİ CESUR’la EĞİRDİR GÖLÜ MECLİS KÜRSÜSÜNDE:

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,MİLLETVEKİLİ CESUR’la EĞİRDİR GÖLÜ MECLİS KÜRSÜSÜNDE:
Haberin Tarihi: 10.11.2019 21:31:52 - Okunma Sayısı:4288 defa okundu.

SU BİTTİ-TAKAT BİTTİ-BENDEN SÖYLEMESİ: “GAME OVER; yani OYUN BİTTİ”



MİLLETVEKİLİ CESUR’la EĞİRDİR GÖLÜ MECLİS KÜRSÜSÜNDE:

SU BİTTİ-TAKAT BİTTİ-BENDEN SÖYLEMESİ:
“GAME OVER; yani OYUN BİTTİ”

İYİ Parti Isparta Milletvekili Dr. Aylin Cesur, Su Ürünleri Kanunu’nun Meclis Görüşmeleri sırasında önerge verdi ve önergesini sunduğu konuşmasında Eğirdir Gölü’nün tüm sorunlarını kürsüden konuştu.

Cesur; gölün önemini ve mevcut durumdaki şikayetleri-sıkıntıları aktardı. Bilim Adamlarının ve bölge halkının rahatsızlıklarını dile getirdi.
Geçen yasama döneminde de dile getirmesine rağmen neden çözüm için hiç bir şey yapılmadığını da soran Cesur; elma ve meyve yetiştiriciliğinin Isparta ve göl çevresi için öneminin de altını çizerek, hem gölün hem elmacıların devlet tarafından korunması gereğini vurguladı.
Konuşmasına çözüm önerilerini tek tek sıralayarak devam eden Milletvekili Cesur, su bitti, takat bitti dedi.
İşte Cesur’un Eğirdir Gölü Konuşması:


Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri,
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Su Ürünleri Kanunu’nu görüşüyoruz. İçinde bulunduğumuz yüzyılda; ekonomi, ekoloji ve nüfus; bu üç unsur, sürdürülebilir olmazsa, felaket kaçınılmaz. Bu üç unsurun, su ve toprak kaynaklarıyla direk ya da endirekt ilişkisi var çünkü.
Memleketimizin en büyük zenginliklerinden birinden, Güzel Eğirdir’imizin kalbinden, Eğirdir Gölü’nden söz edeceğim sizlere.
Eğirdir Gölü, en büyük ikinci tatlı su gölümüz.
Şiirlere neden, evlere dua, görene nefes, toprağın ateşine ilaç Eğirdir Gölü.
Rüzgara ve ışığa göre renk değiştirdiği için ‘Yedi renkli göl’ diyor sevdalıları. Eğirdir Gölümüz her geçen gün kirleniyor. Yanı sıra, gölde kaygı verici oranda su çekilmeleri olmakta.
Gerek bölge halkı, konu ile ilgili kişiler gidişattan endişe duymakta.

Çok duyarlı ve çaba gösteriyor Eğirdir Halkı. Su Ürünleri Enstitüsü Eski Müdürü Sedat Karakoyun daha yeni 70 ilden gençleri toparlayıp anlattı sorunları. Çalıştaylar yapıldı. Ben Araştırma Önergesi verdim. Bu kürsüde konuştum detaylarıyla ama henüz etkili bir çözüm arayışına gidilmedi.
Gölün su seviyesi 16 metreden 7-8 m.ye düştü, son 2 yılda yaklaşık 100 m. çekildi. Bu yıl yağışlar bol; ona rağmen gölün su seviyesinde önemli oranda artış olmadı.
1950’li yıllarda Türkiye’nin hatta dünyanın en temiz gölü olan Eğirdir 1980’li yılların ortalarından itibaren, başta Gelendost olmak üzere, göle sıfır noktasında elmacılığın yaygınlaşması ve 2001 yılından bu tarafa yoğun kullanılan, yıllık ortalama 25 bin ton suni gübrenin, yer altı ve yer üstü sularına karışması başta olmak üzere, evsel ve endüstriyel atıklar sayesinde 4-5 kat artmış ve kirlenmiş.
TUBİTAK ve bilimsel araştırmalara göre göl suyu 2001’ e göre günümüzde 5 kat daha fazla kirlenmiş. Bunun sonucunda göl suyu kalitesi 1. Sınıftan 4. Sınıfa düşmüş.
İçme ve kullanma suyu temin edilen Eğirdir Gölü’nün mevcut su kalitesinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması için, havzadaki her türlü faaliyetin düzenlenmesi amacıyla, yaklaşık 40 yıl önce İçme Suyu Kullanma Yasası çıkarılmış, maalesef koruma için yeterli olmamış.
16 Haziran 2012’de Eğirdir Gölü özel hükümleri çıkarılmış ancak özel hükümler uygulanmadı. Özel hükümlerin uygulanması Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yürütülmekte ve geçen yasama döneminde Eğirdir Gölü’nün sorunlarını defaatle gündeme getirmeme rağmen, iktidar tarafından çözüme yönelik hiçbir şey yapılmadı.
Çözüm zor da değil eğer istenirse. Çözüm; eş zamanlı olarak kirliliğin radikal bir şekilde durdurulması ve temizliğin başlatılması.

Gölümüz dünya mirası. Göldeki su kalitesinin bozulması balık ve kerevit stoklarını olumsuz yönde etkilemekte.
Peki bunu engellemek için atık su arıtma tesisleri eksiksiz kullanılıyor mu? maalesef “Hayır”.
1 Temmuz 2012 tarihinde uygulanmaya başlanılan Eğirdir Gölü Havza Koruma İş Programı çerçevesinde Göl havzasında yer alan Eğirdir, Gelendost, Yalvaç ilçelerinde atıksu arıtma tesisleri var. Ancak hepsi tam kapasite ile işletmeye alınmadı. 2016 yılı sonu itibariyle tamamlanması gereken Uluborlu ve Senirkent atık su arıtma tesislerinin temeli dahi atılmadı.
Yine yaklaşık 6 yıl önce gündeme getirilen, gölün tüm çevresinin kanalizasyonunun yapılması "Kuşak Kanalizasyon Projesi" gerçekleştirilmedi. Hayal oldu. Havzada yer alan köylerin doğal arıtmaları bitirilmedi.
Yakınlarda Sayın DSİ Genel Müdürü, Eğirdir Gölü için müjde verdi.
Yalvaç, Gelendost, Büyükkabaca ve Barla Atıksu Arıtma Tesislerinin 2020 yatırım programına teklif edileceğini söyledi.
Takipçisi olacağız ve önceki sözler gibi kağıt üzerinde kalmamasını sağlayacağız, kuşkunuz olmasın.
Sonuçta durum şu: Devlet kendi koyduğu yasaları ve koruma hükümlerini uygulamıyor gibi acayip bir durum söz konusu.

2012’de Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından yürürlüğe konulan Eğirdir Gölü Özel Hükümleri’ni açıklarken, Sayın Bakan İl Genel Meclisi’ne başkanlık ettiği konuşmasında “Ben bu bölgenin çocuğuyum, Eğirdir Gölü ile ilgili çok orijinal bir fikrim var, Eğirdir Gölü’nün etrafındaki köylerin tamamını ekolojik köy yapacağız.
Hem köylüler hem de göl kazanacak” demişti. Bugüne kadar hiçbir ekolojik köy yapılmadı.

Özel hükümlerde yer alan Göl sınırından itibaren 300 metre mesafedeki mutlak koruma alanında organik tarıma geçilmedi. Eğirdir Gölü çevresinde elma ve tarım çok önemli-asla vazgeçemeyiz.

Bunun için Eğirdir Gölü havzası organik tarım konusunda pilot bölge ilan edilmeli ve meyve yetiştiricileri 3 ila 5 yıl desteklenmeli. Çiftçiyi de gölü de korumalı yani.
Mogan Gölü'nde ve Haliç'te yapıldığı gibi; Eğirdir Gölü'nün ağır metallerle kirlenmiş çamuru alınmalı. Bu zor değil. Gölün ortalama derinliği 6-7 metre. Haliç'te 60 metrede yapıldı bu iş. Sulardaki canlı hayatın idamesi bakımdan çok önemli.
Balıklar larval dönemde plankton denilen mikroskobik organizmalarla beslenir. Sularımız kirlendikçe planktonlar yok olmakta ve balıklar adeta daha doğmadan ölmekte.

Türkiye’nin köylüsü var, ziraatçisi var, mühendisi var, bilim adamı var, Türkiye’nin her şeyi var.
Değerli İktidar sahipleri;
Hazıra kondunuz, kaynaklarımızdan yararlanmıyorsunuz, seçim dönemlerinde müjdeler verip, sonra unutuyorsunuz.
Sanki atari oynuyor, bir can daha kazanıyorsunuz.
Ama artık su bitti, takat bitti, benden söylemesi “Game Over”; yani oyun bitti.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap