OTOBİYOGRAFİ -8-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,OTOBİYOGRAFİ -8-
Haberin Tarihi: 11.7.2015 09:27:00 - Okunma Sayısı:1325 defa okundu.

-8-

            Bugün üç çocuğum ve altı torunumla, sağlığım oldukça yerinde olarak hayatımı sürdürüyorum ve doğduğum yer olan Eğirdir’in geçmişi hakkında edindiğim bilgileri ve yorumlarımı Akın gazetesinde yayınlamaya devam ediyorum.

            Bu arada, 1955 senesinin Ocak ayının başından beri bugünkü Türkçeye çevirisini yapmakta olduğum ve Eğirdir kültürünün temel eserlerinden biri olarak kabul ettiğim, Eğirdir’li Karçınzade Süleyman Şükrü Bey’in “Seyahatü’l Kübrâ” isimli, 608 sayfalık, eski yazı ile yazılı seyahatnamesini 29 Aralık 2002 tarihinde bitirerek en büyük emellerimden birine erişmiş oldum.

            Eğirdir Belediye Başkanı sayın Ömer Şengöl’ün yeni bir görev anlayışı ve basireti ile yayın imkanına kavuşan Seyahatü’l Kübrâ 3000 adet basılarak okuyucuya ulaştırılmıştır. Eğirdir kültürüne yaptığım bu katkı benim için mutluluk olmuştur.

            Tükenmez bir konu kaynağı olan Eğirdir, Seyahatü’l Kübrâ’nın 2005 yılı Kasım ayında basımından sonra bana yeni bir çalışma imkanı verdi. Eğirdir’in edebî külliyatında, bu kitaptan sonra baş sıralarda yer alan, Eğirdirli Şeyh Mehmet Çelebi’nin ‘Dîvân-ı Muhyiddin’ adlı 45 sayfalık eserini yeni yazıya çevirmek için işe başladım. Sermet Çifter Araştırma Kütüphanesi’nde bulunan bir nüshasının CD.sini yaptırıp fotokopisini çıkardım. 2006 yılı bu uğraşımla doldu. Kitapta bulunan uzunlu kısalı 70 adet şiirden her biri ayrı sayfada yazılmak suretiyle 110 sayfada tamamlandı. Ayrıca 10 sayfa da lûgatça ekleyip dosya haline getirdim.

            Ruhumda manevî bir ezinç olan, Şeyh Ali Ağa’nın yaptırdığı kütüphane binasının lüzumsuz yere yıktırılması olayı, bu konu üzerinde çalışmamı gerektiriyordu. Senelerce evvel, binanın fotoğrafına bakarak başka bir yönden şeklini çizip yayınlamıştım. Bu sefer şekli kafamda tamamen belirginleşen kubbeli yapının küçültülmüş bir maketini ahşaptan yapmak lüzumu önüne geçilmez bir hale geldi. 2007 yılı içinde de bunu tamamladım. Güzel oldu. Allah’ın izni ile azim ve kudretim yerinde kaldıkça Eğirdir’in diğer tarihî yapılarını da maket halinde canlandırmamın çok iyi bir çalışma olacağını düşünerek 2008 yılında ‘Demirköprü’nün bir metre boyunda bir maketini yaptım. Bu beni çok uğraştırdı.

            Halen Hızırbey Camii minaresini bitirmiş durumdayım. Minarealtı kapısını ve bütün o duvarı ilave edeceğim. Çalışma azmim ve kudretim elverdiğince bu çalışmalar devam edip gidecektir. Eğirdir buna layıktır. Ben mutluluk duyuyorum.

Salih Şapçı

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap