DÜN VE BUGÜN EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANEMİZ... TARHAN SORDU, DR. MAHMUT ÜNAL YANITLADI (2. Bölüm)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,DÜN VE BUGÜN EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANEMİZ... TARHAN SORDU, DR. MAHMUT ÜNAL YANITLADI (2. Bölüm)
Haberin Tarihi: 12.10.2022 16:40:19 - Okunma Sayısı:800 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

          YILIN RÖPORTAJI

DÜN VE BUGÜN EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANEMİZ

                                              TARHAN SORDU, DR. MAHMUT ÜNAL YANITLADI

                                                                Röportaj : Zeki TARHAN

                                                           İKİNCİ BÖLÜM  

        Değerli AKIN gazetesi okuyucularımız ve sosyal medya takipçilerimiz için yaptığımız EKHH Röportaj dizimizin bu bölümünde, Dr. Mahmut ÜNAL ile yaptığımız söyleşiye yer verdik.

                                                    ***

        …Evet, Doktorumuza sorduğumuz 15 soru /15 yanıta geçebiliriz…        

       TARHAN – Türkiye’ de veremle savaş, 2. Dünya Savaşı sonrası gönüllü kuruluşların girişimi ile başlıyor ve resmi kuruluşların işbirliği ile genişletiliyordu… “EĞİRDİR KEMİK VE MAFSAL VEREMİ HASTANESİ” Menderes Hükümeti döneminde, Eğirdir eski Hükümet Binası onarılarak 100 yataklı sağlık kuruluşu olarak 1 Ocak 1952’de dönemin Sağlık Bakanı Ekrem Hayri ÜSTÜNDAĞ tarafından hizmete açılmıştı.

      1955 yılına gelindiğinde; Balta Limanı Kemik Hastalıkları Hastanesi Deniz ve Güneş Tedavi Enstitüsü, 1960 yılında ise; İzmir Urla Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi ve Trabzon Kemik Hastanesidir. Açılan bu Hastanelerin en etkin çalışanı, “EĞİRDİR KEMİK VE MAFSAL VEREMİ HASTANESİ” olduğu bilinmektedir. Sizce de öyle mi?

      ÜNAL– İstanbul / BALTA LİMANI, İzmir / URLA, Trabzon ve Eğirdir (=Kemik ve Mafsal Veremi ) Hastaneleri arasında, en etkini EĞİRDİR idi.

      TARHAN – Eğirdir Kemik ve Mafsal Veremi Hastanesinin Eğirdir’ de açılmasının en önemli sebebi EĞİRDİR GÖLÜ müdür?

      ÜNAL– Eğirdir’ de güneşli günlerin fazlalığı, Nem oranının az olması, ve çevresinin ÇAMLIK olması, ayrıca EĞİRDİR GÖLÜ’ nün “DENİZ HAVASI” görünümlü olmasıdır.

     TARHAN – 1952’ de 100 yataklı olarak açılan Hastanemiz, 1953 yılında 125 yatağa, 1954 yılında acil hastalar için 10 yatak daha eklenerek 135 yatağa çıkarılmıştı. 1957 yılına gelindiğinde ise; 400 yataklı ikinci binanın temeli atılmış, 1958 yılında tamamlanarak yatak kapasitesi 500’ e çıkarılmıştı.  Yıllar itibariyle Hastanemizin ilerleyen süreçlerde yatak kapasitesinin arttırılmasını nasıl yorumluyorsunuz?

     ÜNAL – Yatak sayısının arttırılmasının birinci sebebi; “İHTİYAÇ” gereksinimidir. Çünkü; Türkiye’ de o tarihlerde KEMİK VEREMİ için yatak sayısı yeterli değildi. İkinci sebebi ise; Tedavi sonuçlarının çok olumlu olmasıdır.

      TARHAN - …Ve 1958 yılında Hastanemizin ismi; “EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANESİ DENİZ VE GÜNEŞ TEDAVİ ENSTİTÜSÜ” olarak değiştirilmişti. Bu isim değişikliğine sizce neden gerek görüldü?

     ÜNAL– Deniz ve Güneş tedavisinin olumlu sonuçları nedeniyle değiştirilmiş olduğunu düşünüyorum…

        TARHAN - …Ve 1959 yılına gelindiğinde, Hastanemizin yatak kapasitesi 200 yatak ilavesiyle 700’ e çıkartılıyordu. Bildiğiniz gibi Eğirdir’ liler Gölümüze

“Göl” değil “Deniz” derler. İsim değişikliğinde, yerel halkın Göle bakışı sizce bir etken olarak kabul edilebilir mi?

     ÜNAL– Evet, bir etken olabilir. Ancak; o tarihlerde, “KEMİK VEREMİ” vakaları çok olduğu için, YATAĞA İHTİYACI olduğunu düşünüyorum…

        TARHAN – 60’ lı yıllarda, yine Hastanemizin adı değişiyor ve 1966’ da; “EĞİRDİR KEMİK HASTALIKLARI HASTANESİ” adını alıyordu. Bu isim değiştirmenin arka planında, bizlerin bilmediği başka hesaplar mı var? diye de düşünmeden edemiyoruz.

      ÜNAL – “KEMİK VEREMİ” hastalarının azalması nedeniyle olabilir.

       TARHAN - …Ve 1968 yılı. 11 katlı 1000 yataklı kompleks bir pilot proje. 1970 yılında 1000 yataklı olarak planlanan Hastane binasının temeli, DEMİREL hükümetinin Sağlık Bakanı Dr. Vedat Ali ÖZKAN tarafından atılmıştı. Ama bir şey olmuştu; Heyelan tehlikesi, bütçe yetersizliği ve mevsim koşulları ileri sürülerek, Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesi inşaatı bir süre durduruluyordu…

        …Ve 16 yıl sonra, 9 katlı 3 blok halinde tamamlanarak 25 Nisan 1986 yılında hizmete giriyordu… Artık Hastanemiz; Ortadoğu’nun, Kafkaslar ve Balkanlar’ ın en büyük “KEMİK HASTANESİ” idi ve Türkiye’nin dört bir yanından Eğirdir’ e hasta akını oluyordu… Siz bu olguyu nasıl değerlendiriyorsunuz?

       ÜNAL – O tarihlerde Türkiye’ de, Ortopedi yatakları yeterli değildi. Eğirdir’ de yatak sayılarının artması gerekli idi. Ve TEDAVİ SONUÇLARI ÇOK OLUMLU olduğu için arttırıldığını düşünüyorum…

         TARHAN – İlerleyen süreçlerde; Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanesinin etkisinin azalmasını nasıl yorumluyorsunuz?

         ÜNAL- İlerleyen süreçlerde, Ortopedi yatakları ve Ortopedi uzmanlarının çoğalması, birde Hastanemizde “YANGIN” ın rolünün olduğunu düşünüyorum.

       TARHAN – Şöyle bir geriye baktığımızda; Hastanenin Isparta’ ya taşınması, Askeriye’ ye devri, beş yıldızlı otel yapılması, yada Devlet Hastanesine dönüştürülmesi, hatta yabancı dilde eğitim gören bir TIP EĞİTİM KURUMU yapılması vb. gibi öneriler kamuoyunu meşgul etmiştir. Bunlara ne diyeceksiniz?

      ÜNAL – Çeşitli spekülasyonlar oldu. Ancak, sebepleri hakkında sağlıklı bir bilgim yok.

      TARHAN – 10 Ekim 2009 tarihinde, benim de katıldığım ve çok büyük bir zevk aldığım “Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği” Eğirdir’ de, “EĞİRDİR KEMİK VE EKLEM HASTALIKLARI HASTANESİNİN GELECEĞİ” konulu tartışmalı bir AÇIKOTURUM düzenlenmiş ve Hastanenin geleceğine ilişkin çok önemli bazı kararlar almıştı. Alınan bu kararlar, Merkezi Otoritenin karar verici kurum ve kuruluşlara da mutlaka verildiğine göre, bir sonuç elde edilmiş miydi?

      ÜNAL – 10 Ekim 2009’ daki AÇIK OTURUM ve düzenlenen PANEL için, büyük bir çaba harcayan ve Türkiye Ortopedi  / Travmatoloji camiasında üstün bir performans sergileyen değerli hocamız Prof. Dr. Ünal KUZGUN’ a teşekkür borçluyuz. O toplantıda alınan kararların, ne yazık ki MERKEZİ OTORİTELER tarafından uygulanmadığını görüyoruz.

       TARHAN – 2001 yılı / 2004 yılı / 2015 yılı, Hastanemiz için; kapatma – birleşme ve yeşil alan tartışmaları ile geçtiği zaman dilimleri… Ne diyeceksiniz?

        ÜNAL- Alınan bu kararların yanlış olduğunu düşünüyorum…

       TARHAN – DEMİREL ve ÖZAL’ ı Hastanemizin kuruluşundan itibaren ilerleyen süreçler ve zaman dilimlerinde, Eğirdir Kemik Hastalıkları tarihinde nasıl bir yere oturtursunuz?... Bu iki liderin Hastanemiz ile ilgili “Motto” olarak, kullanabileceğimiz hangi özlü sözleri var?

      ÜNAL- Heyelan tehlikesi “FORE KAZIK” larla giderilip, tehlike geçtikten sonra, tekrar ihale edilmişti. Sayın DEMİREL bir söyleşide; “Evde kalmış kızımızı gelin ediverdim” dedi.

    TARHAN – Eğirdir Kemik Hastalıkları Hastanemizi, Eğirdir’ in KONGRE TURİZMİ / SAĞLIK TURİZMİ ve MEDİKAL TURİZMİ açısından nasıl değerlendirirsiniz?

   ÜNAL- Rahmetli hocam Prof. Dr. Rıdvan EGE; “Yazla Tepesini, Yerel Yönetim bize tahsis etsin, KONGRE TURİZM MERKEZİ YAPALIM” diye teklif etti. Ancak, ne yazık ki kabul görmedi. Eğirdir, KONGRE MERKEZİ olabilirdi.

   TARHAN – 2021 yılı 100 yataklı yeni Hastane binasının hizmete girişi ile ilgili ne diyeceksiniz?

   ÜNAL – Mevcut Hastane geliştirilebilir.

   TARHAN - …Ve bir tarih yok oluyor!!! Eğirdir’ in kent hafızası da kayboluyor!!! Hastanemiz yıkılıyor!!! Ciğerimiz sızlıyor!!! İçimiz yanıyor!!! Son sorumuz bu olsun.

ÜNAL- Şu anda yıkılmakta olan binanın önündeki üç katlı (=Eski AMELİYATHANE BİNASI ) bina; MÜZE haline getirilebilirdi. Ve böylece; Eğirdir’ in kent hafızası kaybolmaz, Tarih de yok olmazdı!!! Ne yazık ki; ciğerimiz de sızlıyor, içimiz de yanıyor sayın TARHAN.

TARHAN – Röportajımız için teşekkürler  sayın ÜNAL

ÜNAL– Ben de size ve AKIN gazetesi ailesine teşekkür ediyorum…

          DEVAM EDECEK…

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap