80’Lİ YILLARDAN 2000’Lİ YILLARA ELMANIN SEYİR DEFTERİ…
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 18
Yukarı Gökdere arazisinin, elma üretimine uygun olup olmadığını Halil ÜSTÜN bakın nasıl değerlendiriyordu: “ Bu arazinin morfolojik yapısı, kotu, su ile ilgili özelliklerinin elma üretimine uygun olması mümkün değildir. Kovada kanalının solundaki bu arazide daima, “Dö –Nitrifikasyon olayı” mevzubahistir. Bu olayın kaynağı; Birinci Kovada (1) Santralının şarj kanalının minimum 2 metrelik bir farkla (=2 metre daha derin olarak) açılması gerekirdi. Örneğin; Bunun bitişiğinde bulunan Nafiz YÜREKLİ milyarlık makine Parkı ile, toprak taşıyarak, bu farkı kapatmış ise de, Suidi Abbas – Zeyn firması için, bu nedenle rantabl bir işletmenin kurulması mümkün olamaz.”
***
ÜSTÜN – Fransa, İspanya ve İtalya gibi dev tarım teknolojisinin hareket merkezlerindeki arazi varlığı, 200 – 300 hektar civarındadır. Bu nedenledir ki; çok hassas bir kontgaranti ile 400 bin nüfuslu Isparta ili halkı, Gölümüz hinterlandında, böyle bir araziyi, Firmanın lehine temin etmesini, en kutsal bir hadise olarak nitelendirdiğimi arz ederim.
***
ELMA İHRACATIMIZ 500 TONU AŞARSA
ÜSTÜN – Bu büyüklükte araziler, yöremizde mevcuttur. Böyle bir işletme faaliyet gösterdiği takdirde, içinde bulunduğumuz asrın sonuna gelmeden, tonaj olarak, elma ihracatımız 500 tonu aşarsa üzülürüm.
Bizim karakterimiz, maalesef göze daha çok hitap ediyor…Kendi teknolojimizi, Suidi Abbas – Zeyn kuruluşu ile bir dayanışmaya götürürsek, bu ürünümüz milli ürün olarak, birinci sırada yer alır. Pamuğun, tütünün önüne geçer, hububattan sonra gelir.
TARHAN – Sayın YİĞİTBAŞI, Suidi Firmasının Eğirdir’ deki yatırımına karşı çıkıyorsunuz… AÇIK OTURUMUMUZ da, bu yüzden biraz renklenecek… Olaya, acaba “SÖMÜRÜ” açısından mı bakıyorsunuz?
YARIN :
BÖLGEYE NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR HESABI?!!!