CİNDORUK İLE SÖYLEŞİ ETKİNLİĞİ, ISPARTA EVİ’NDE YAPILDI.

ISVAK’IN, DEMİREL’İ ANMA PROGRAMINCA DÜZENLEDİĞİ  “BİR ÖMÜR ATATÜRK’ ÜN İZİNDE” KONULU, CİNDORUK İLE SÖYLEŞİ ETKİNLİĞİ, ISPARTA EVİ’NDE YAPILDI.

 

                                  Zeki TARHAN – ANKARA

 

                     25 Kasım 2017 Cumartesi günü, ISVAK Salonları dolup taşmıştı… Son günlerin çok konuşulan ve gündemden hiç düşmeyen konusu; Toplumumuzun ortak değeri ve Cumhuriyetimizin kurucu Lideri Mustafa Kemal ATATÜRK idi.

                   ISVAK’ ın geleneksel hale getirdiği ve bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdiği “DEMİREL’İ ANMA PROĞRAMI” nca, TBMM eski başkanı Hüsamettin CİNDORUK ile “ BİR ÖMÜR ATATÜRK’ ÜN İZİNDE” konulu bir söyleşi etkinliği gerçekleştirildi ISVAK Salonlarında.

                                                             ***

                   Yoğun ilgi vardı etkinliğe. Bu yoğunluk, çoğu konukların etkinliği ayakta izlemelerine de yol açmıştı. Dr. Aylin CESUR’ un deyişiyle; DEMİREL’ in sığdığı yere, herkes sığardı. Ve öyle de oldu, ISVAK Salonları doldu taştı…

                  Moderatör TARHAN, etkinliğin akışını; saygı duruşu ve istiklâl marşının ardından ISVAK Başkanı Ahmet ŞAHLAN ve Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Dr. Aylin CESUR’ un açış konuşmaları ve takiben TBMM eski Başkanı Hüsamettin CİNDORUK’ la söyleşiye geçileceğini, daha sonra, soru / cevap ve katkı bölümüyle etkinliğin sürdürüleceğini, ISVAK’ ın mütevazi ikramıyla da etkinliğin sona ereceğini açıklıyordu…

                                                            ***

                Gerek ŞAHLAN ve gerekse Dr. CESUR; DEMİREL’ in Atatürkçü  çizgisinden hiçbir zaman ayrılmadığını, O’nun cumhuriyetle yaşıt bir cumhuriyet çocuğu olduğunu ve cumhuriyet sayesinde, Köyden çıkıp Devletimizin en üst görevlerine geldiğini ve daima halkı için çalıştığı vurgusunu yaptılar…

                                                      ***

         … Ve CİNDORUK’ u kürsüye davet ediyorduk. Atatürk’ le pek arası olmayan kimi çevrelerin, Atatürkçü olma çabalarına  dikkat çekiyor ve Atatürk’ le ilgili konuşmaları içeren, bu konudaki seçkin yazıların toplanıp bir araya getirilerek ANTOLOJİ düzenlenmesini öneriyor ve bunda, sadece bizlerin değil, Üniversitelerimizin de bu konu üzerinde önemle çalışmaları gerektiğinin önemle altını çiziyordu…

             Demirel ile Atatürk’ ün düşüncesinin birleştiğine vurgu yapan  Cindoruk, “Demirel, fötr şapkasını kaptırmadığı gibi Atatürk’ ü de kaptırmamıştır” diyordu. Demirel’in, Atatürk için;“Kurucu Atatürk, Kurucumuz Atatürk”  vurgusu yaptığını dile getiren TBMM eski Başkanı CİNDORUK, DEMİREL’ in bir başka söylemini, bakın nasıl dile getiriyordu; “Biz, Cumhuriyetin savcılığını yapıyoruz, anlaşılıyor ki, böyle savcılara ihtiyaç var.”

                                                      ***

               Gelin hep birlikte, CİNDORUK’ a kulak verelim: “Demirel, tam bir gerçekçiydi. Türkiye’ nin demokratik hedeflerini savundu. Elime bir fırsat geçse, yeni bir GAP PROJESİ yapardım derdi. Konuşmalarında, Onuncu yıl Nutkunun bütün izlerini görebilirsiniz…

              Hiçbir zaman duygularına kapılmadı. Gerçekleştirdiği seminerler, tartışma konusu yaratmıştır. Demirel’ le İnönü’ nün demokratik çizgileri kesişiyordu… Aynı şekilde, İnönü’ nün de Demirel’ i öven ve taktir eden sözleri vardır. Demirel, siyaset karşıtlarıyla çok güzel bir uyum ve uzlaşma içerisindeydi. Demirel; Sağ ve Sol Partilerin, tarihsel bir uzlaşma içerisine girebildiklerini gerçekçiliği ile somutlaştırabilmiş ve; “Bu halk, LÂİK – DEMOKRATİK CUMHURİYETİ sevmiştir ” demiştir.

          …Ve bakın, Demirel’in Cumhurbaşkanlığı için ne diyordu CİNDORUK; “ Bugün Türkiye’ de hiç kimse, Demirel’ in Cumhurbaşkanlığını tartışmıyor. Çankaya, sadece Atatürk’ ün Evi değil, Cumhuriyetin Eviydi.”

                                                   ***

      “ Muasır medeniyete inanan bir DEMİREL vardı. Demirel portresi ile Atatürk portresinin ne kadar uyumlu olduğunu görüyoruz… Eğer, Devletin itibarı varsa, Cumhurbaşkanının itibarı var. Özgürlükçü – Laik Demirel sıfatı, Demirel’e yakışıyor… Demirel, Köy çocuğu olmaktan çok övünüyordu… Tıpkı, Aziz SANCAR  gibi. Annesini – Babasını anlatırken, onlarla övünüyor ve tevazu ortaya koyuyordu…Cumhuriyetin ve Atatürk’ ün değerleriyle yaşıyordu…Cebinde ANAYASA kitapçığı taşıyordu. Hangimiz cebimizde ANAYASA taşıyoruz?!!!”

                                                   ***

       “…DEMİREL, Nato’ ya BM’ lere sıkı sıkı bağlıydı. NATO ŞARTI, bir hukuk dersidir. DEMİREL, bu yüzden NATO’ yu kutsamıştır.

      Demirel döneminde, anti demokratik bir kanun çıkardığını görmedim. Gazetecilere baskı yapmamıştır. Hiçbir gazeteciyi işinden attırmamıştır. Demokratik Demirel, Özgürlükçü Demirel en önemli özelliğidir.”

                                                ***

                        Demirel; “ben sandıkla gelir, sandıkla giderim. Darbeyle gidersem, yine sandıkla gelirim” derdi. DEMİREL, Mustafa Kemal’in tam manasıyla askeriydi.  Yara derindir. Bu yarayı bir kişi, bir zümre tedavi edemez. Milletçe bu tedaviyi yapmamız gerekiyor.” DEMOKRASİ, BU ÇAĞIN REJİMİ” diyor Demirel. Çözüm; ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE.

                                              ----- 0 -----         

Bu Haberi Paylaş

Yorum Yap