BİNAY DİKMEN KRİTİĞİYLE İKİ KİTAP (Bölüm5)

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,BİNAY DİKMEN KRİTİĞİYLE İKİ KİTAP (Bölüm5)
Haberin Tarihi: 17.7.2023 10:02:28 - Okunma Sayısı:1158 defa okundu.

Zeki Tarhan Yazdı...

BİNAY DİKMEN KRİTİĞİYLE İKİ KİTAP

                                 Zeki TARHAN – ANKARA

                                         BÖLÜM : 5

Bu çalışmada; EĞİRDİR GÖLÜ’nün ÖTROFİK bir göl olduğu açıkça belirtiliyor… İleri Ötrofikasyon  (hipertrofik  koşullar) aşamasında ortaya çıkacak ALG PATLAMASI’nın  kontrolu açısından BİYOLOJİK MANİPÜLASYON (=Yönlendirme) olarak, fitoplanktonu kontrol edecek  büyük vücutlu süzücü zooplanktonu arttırabilmek amacıyla, planktivor balıkların pisivor balıklar tarafından kontrol edilmesi gerektiğinin özellikle altı çiziliyor…

                                                          ***

             “…Sucul sistemlerdeki besin dinamiklerinin oluşumunda ve ötrofikasyon sürecinin kontrolünde son derece önemli olan bu olay bazen “Biyo – manipülasyon” olarak sucul sistemlerin düzenlenmesinde kullanılmakta…”

             EĞİRDİR GÖLÜNDE SUDAK AVCILIĞI 3 YIL YASAKLANMALI!!!

          …Ve bakın bu çalışmasında, Prof. Dr. İskender GÜLLE hocamız, Eğirdir halkının Dişli Balık/ Canavar balık / Yamyam balık dediği SUDAK için neler diyor: “Şimdiye kadar yabancı – yırtıcı tür olarak gördüğümüz ve Gölden uzaklaştırmak istediğimiz SUDAK’ ın, artık bundan sonra popülasyonunun korunması ve avcılığının geçici bir süre (yaklaşık 3 yıl kadar  YASAKLANMASI GEREKMEKTEDİR!!!”

                                                          ***

               …VE EĞİRDİR GÖLÜNDE  MÜSİLAJ!!!

           Müsilaj; ötrofikasyonun açık bir göstergesiydi. Bitkisel ayrışma ürünleri olan mükopolisakkaritlerin bir arada tuttuğu; yeşil alg, siyonobakteri ve diğer bakteri birliklerinden müteşekkil, sadece çok durgun ve sıcak zamanlarda oluşabilen, sudaki bütün ortamın üzerini kaplayabilen zayıf yapışkan bir örtüdür.

          …Ve bakın Prof. İskender hocamız, “Kral çıplak!!!” dercesine bizleri nasıl uyarıyor: “…Eğirdir Gölünde yaşanması muhtemel yoğun alg patlamalarının toksin yayan siyanobakteri türleri tarafından gerçekleşmesi durumunda “ZARARLI ALG PATLAMASI” olarak adlandırılan bir olgu ile karşı karşıya geleceğiz!!!” 

          EĞİRDİR GÖLÜ’nün bilinen tarihinde yaşanan ilk siyanobakteri patlamasının 2006 yılında görüldüğünü, bu potansiyel tehlikenin o zamandan bu yana ortaya çıkmak için fırsat kolladığını dile getiren Prof. GÜLLE, halen çok kritik bir eşikte olduğumuz gerçeğinden hareketle, “UYARISI” nı şöyle sürdürüyor: “Gelecek yıllarda tekrar yaşanacak bu radikal değişim, GÖL EKOSİSTEMİNDE TELAFİSİ MÜMKÜN OLMAYAN SONUÇLAR DOĞURACAKTIR!!! BU DURUMDAN; GÖLDEN EVSEL KULLANIM AMAÇLI SU TEMİNİ BAŞTA OLMAK ÜZERE, BALIKÇILIK GELİRLERİ, ÇEVRE SAĞLIĞI VE TURİZM gibi yararlanım şekilleri olumsuz etkilenecektir.”

DEVAM EDECEK…         

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap