Mehmet Gürdal'dan Eğirdir ve Göl Üzerine Önemli Açıklamalar
"EĞİRDİR GÖLÜ SADECE SU DEĞİL, GELECEĞİMİZ"
Eğirdir Kale Mahallesi’nde bulunan tarihi evini restore ettirerek adeta bir müzeye dönüştüren Mehmet Gürdal, hem geçmişe dair anılarını hem de Eğirdir Gölü üzerine yaptığı akademik çalışmaları paylaştı.
- 20 Yıllık Eğirdir Gölü Araştırmaları
Yaklaşık 20 yıldır Eğirdir Gölü, Eğirdir kültürü ve turizmi üzerine akademik çalışmalar yaptığını belirten Gürdal, hazırladığı birçok raporu Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Tarım Bakanlığı’na sunduğunu söyledi. Ancak tüm çabalara rağmen gölün eski haline dönmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Gürdal, “Eğirdir Gölü bir turizm merkezi, bir yaşam kaynağıdır. Su varsa tarım, gıda ve turizm var demektir. Ama suyun azalmasıyla büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız” dedi.
- “914.74 Kodunun Kaldırılması Büyük Üzüntü”
Eğirdir Gölü’nden su transferine yönelik yıllardır savundukları “914.74 kotu” kuralının geçtiğimiz Mayıs ayında kaldırıldığını hatırlatan Gürdal, bunun kendilerini derinden üzdüğünü söyledi:
“Ankara'dan gelen bir heyet DSİ Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi'nde bir toplantı yapıyorlar, ve bu toplantıda bu su kodunun kaldırılması konusunda karar alınıyor. Bu bizi derinden yaraladı. Bizim de savunduğumuz 914.74 kotu kuralı nasıl kaldırılır diye çok üzüntü duyduk. bu bize şunu gösteriyor, artık isteyen istediği zamanda, istediği kadar Eğirdir Gölü'nden su alabilecek. Bu göl için çok büyük bir tehlike.”
- Aşırı Su Kullanımı ve Mermer Ocakları Tehlikesi
Isparta’nın Eğirdir Gölü'nü bir baraj gölü olarak değerlendirdiğini, sulama, kullanma ve içme suyu olarak kullandığını belirten Gürdal, vahşi sulama yönteminin gölü kuruttuğunu söyledi. Damlama sulamaya geçilmesi gerektiğini vurgulayan Gürdal, ayrıca mermer ocaklarının da gölü tehdit ettiğini de aktardı.
- “Mermer ocakları gölün suyunu kullanıyor, peki hangi bedelle?”
Mermer ocaklarının üretim süreçlerinde yoğun şekilde göl suyunu kullandığını belirten Gürdal, şunları söyledi:
“Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan biri mermer ocaklarıdır. Bu ocakları işletenler, suyu nereden alıyor? Gölden alıyor. Acaba belediyemiz bu suyu hangi ücret karşılığında veriyor, yoksa ücretsiz mi veriyor? Bunların araştırılması lazım. Tankerlerle gelip limandan dolduruyorlar. Benim telefonumda bu görüntüler mevcut. Belediyeye ücret ödeniyor mu, alma izinleri var mı? Bu soruların cevabı kamuoyuna açıklanmalı.”
Mermer ocaklarının yalnızca suyu tüketmekle kalmadığını, aynı zamanda çevreyi de kirlettiğini vurgulayan Gürdal, “Taşın kesilmesinde suyun yanı sıra kimyasal maddeler kullanılıyor. Bu kimyasallar yeraltı sularına karışıyor ve kuyulardaki suyun kalitesini bozuyor” dedi.
- “Kıyı bandında kamu arazileri işgal ediliyor”
Göl suyunun 300-400 metre çekildiğini ve bu durumun yeni alanları ortaya çıkardığını hatırlatan Gürdal, bu bölgelerdeki işgallerin ciddi bir tehdit olduğunu dile getirdi:
“Suyun çekilmesiyle kamu arazisi dediğimiz alanlar meydana geldi. Bazı vatandaşlarımız buralarda tarla, bahçe açmaya başladı. Hatta işletmeciler halı saha bile yaptı. Gelendost bölgesinde bunun en belirgin örneklerini görebilirsiniz. Ancak bunlar kamu arazisidir, kimsenin özel mülkü değildir.”
Gürdal, bu durumun yalnızca hukuki değil, doğal açıdan da sürdürülemez olduğuna dikkat çekerek ünlü bir söze atıfta bulundu:
“Leonardo da Vinci yüzyıllar önce şöyle demiş: ‘Doğa kendi yasasını asla çiğnetmez. Bir gün gelir, sahip olduğu yeri geri alır.’ Göl de zamanı geldiğinde geri döner ve işgal edilen bu alanları yutar. Dolayısıyla buralarda hiçbir şekilde yapılaşmaya, tarla açmaya izin verilmemelidir.”
- “Eğirdir Gölü geleceğimizdir”
Eğirdir Gölü’nün sadece Eğirdir için değil, tüm Türkiye için yaşamsal öneme sahip olduğunu vurgulayan Mehmet Gürdal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu göl bizim geleceğimizdir. Tarım da, turizm de, yaşam da bu göle bağlıdır. Mermer ocaklarının kontrolsüz su kullanımı, vahşi sulama yöntemleri ve kıyı işgalleri devam ederse, gelecek nesillere bırakacak hiçbir şeyimiz kalmayacak. Doğaya sahip çıkmak zorundayız.”
Abdullah Kemal Sinan - Emel Turan Kartal (Akın Özel Haber)