DİKMEN’DEN ACİL RADİKAL ÇÖZÜM
Zeki TARHAN – ANKARA
BÖLÜM : 8
ADA YOLU BİR HATA İDİ
“Yeşil Ada halkının isteği sonucunda, Eğirdir ilçe merkezi ile Adalar arasında, GÖL DOLDURULARAK yapılan ADA YOLU, bir hata idi. Daha önce benzer bir işlem, AYVALIK İLÇE MERKEZİ ile CUNDA ADASI arasında yapılmış ve AYVALIK KÖRFEZİ’nin ekolojik bakımdan ortaya çıkan problemler nedeniyle, DOLGU KALDIRILARAK oraya KÖPRÜ yapılmıştır. Maalesef Eğirdir Gölü’ne yapılan DOLGU; BURADAKİ AKINTIYA (=Su sirkülasyonuna) mani olduğu için, suyun kalitesine de olumsuz etki yapmıştır!!!”
***
TARHAN’DAN ADA YOLU’NUN ÖYKÜSÜ…
Evet, yukarıda Binay DİKMEN’in Ada Yolu ile ilgili düşüncelerini ve yaklaşımını okudunuz. Şimdi de gelin, TARHAN’dan ADA YOLU’nun yapılış öyküsünü dinleyelim:
“Gölümüzün süsü olan Adalarımızın, YARIMADA oluş öyküsü, 72’ – 73’ lü yıllarda başlar… O yıllarda, EĞİRDİR GÖLÜ su seviyesi de düşmüştü ve Ada halkı; ilçe merkezi ile Adaların karayolu bağlantısının sağlanması için YOL yapılmasını istiyordu. Peki bu yol, nasıl yapılacaktı?!!!”
***
“Hastane inşaatının arka tarafından, heyelan nedeniyle inşaat olumsuz etkileniyor, zarar görüyordu… İnşaat atıklarının bertaraf edilmesinde de fizikî mekân sıkıntısı vardı. Ve çözüm bulundu; Hastanenin inşaat atıkları, ADA YOLU’ na dökülecekti… Belediye hoparlöründen sık aralıklarla, “vatandaşların inşaat / moloz ve atıklarının, yol yapımı için Ada Yoluna taşınması” anons ediliyordu…”
***
“Zamanın Eğirdir Belediye Başkanı GENÇAY, Isparta valisi ise Utku ACUN. Vali ACUN, Isparta DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nün İş Makinelerini devreye sokuyor ve Eğirdir Belediyesinin de katkıları ile ADA YOLU yapılıyordu…”
***
ADA HALKI, DEMİREL’İ ADA’YA MI KAÇIRDI?
“ …Ve yıllar geçiyordu…TARHAN ile Şeyh – ül Muharririn Mustafa CESUR, Ada halkından yaş almış kişilerle yaptığı söyleşilerde; Ada yolunun yapımı ile ilgili duygu ve düşüncelerini alıyordu…Ada halkı; “… Karda – kışta, göl donduğunda, kuvvetli fırtınalarda ilçe merkezi ile irtibatlarının kesildiğini, hastalarını hastaneye ve sağlık kuruluşlarına götüremediklerini, doğum yapacak kadınlarını yine ilçeye ulaştıramadıklarını, en hayati ihtiyaçlarını ilçe merkezine ulaşamadıkları için karşılayamadıklarını” söylüyordu…”
…VE TARHAN’IN DEMİREL İLE TELEFON KONUŞMASI
Temmuz ortalarıydı ve Adalıların her yıl geleneksel hale getirdikleri “PİŞİ ETKİNLİĞİ” vardı. Ve TARHAN, etkinliğe katılmak için Ada’ ya gidecekti. Bir gün önce, Güniz Sokak’ tan randevu talebim vardı, Demirel’ den telefon bekliyordum. Ve evden ayrılmak üzereyken, Güniz Sokak’ dan aranıyordum:
DEMİREL – Evet, Zeki n’apıyorsun bakalım?
TARHAN – Eğirdir’ deyim efendim, Eğirdir hareketli günler yaşıyor… Bugün de Ada’lıların “Pişi etkinliği” var. Efendim, “Ada yolunun yapılması için, Adalıların sizi kayığa bindirip Adaya kaçırdıkları söyleniyor. Bunu sizin ağzınızdan dinlemek istemiştik.
DEMİREL – Kaçırma falan yok canım. Kayığa bindik, gittik Ada’ya. Ada halkı, yaşadıkları zorlukları anlattılar, Yol yapılmazsa, zorlukları yaşamaya devam edeceklerini ısrarla savundular…Yolun; Gölün geleceği için çevresel felâketlere yol açabileceğini, su sirkülasyonunu önleyeceğini, gölün doğal dengesini bozacağını anlattım onlara…Çok ısrarlı idiler… Ve büyük bir toplumsal baskı ile karşılaşmıştık…Yanımda, Ahmet ÇELİK de vardı. O’na dönerek; “Sen ne diyorsun Ahmet? Dedim. O da; “Bir fizibilite etüdü yapmak gerekiyor.” Dedi. Ben de; halka dönüp; “Benden bir ay sonra haber bekleyin. Diyerek Ada’ dan ayrıldık. Eğirdir Belediye Başkanı İbrahim, çalışkan bir insandı. “Ada Yol yapımını başlatın” dedim.”
İşte TARHAN’dan, “ADA YOLU ÖYKÜSÜ” böyle bir öyküydü…
---- SON ----