Eğirdir’in Kurtuluş Savaşı’ndaki
Yerini Kanıtlayan Belgeler
-14-
Ankara Genelkurmay Arşivi’nden 1921-1922 yılları arasında bölgemizde yapılan savaş hazırlıklarına ait planlamaları içeren belgeleri bize sunmaktadır.
Bu çalışmada sadece on altı(16) ayrı belgede Eğirdir’in isminin geçtiği belgeler ele alınmış ve sunulmuştur.
Öğr. Gör. Çetin MEYDAN
Eğirdir MYO
BELGE NO. 52-1
Karâr-gâh
10-Temmuz-38
Birinci Ordu Kumandanı Nûreddîn Paşa Hazretlerine
Muhtıra-i Harekât
On iki piyâde fırkası, on müstakill piyâde âlâyı ve bir süvâri fırkasından mürekkeb olan düşman Sakarya Muhârebesi’nden beri işgal etmekde olduğu mevâzıını tahkîm ve takviyeye devâm etmekdedir. Düşman tertîbâtının hey’et-i umûmiyyesi:
Kocaeli Grubu ----- 11. Fırka ve üç müstakill âlây Eskişehir Grubu ----- 3., 10., ve 15. Fırka, 57. Âlây
Afyon Grubu---------- -- 1., 4., 5., 12. Fırkalar ve 49. Âlây
Uşak Grubu----------- -- 2. Fırka, Süvâri Fırkası
İhtiyât Grubu---------- -- 7., 9., 13. Fırkalar
hâlindedir. Müstakill âlâylardan bir kısmı Cebhe’de, bir kısmı şimendüfer ve asâyiş muhâfazasındadır. Düşman tertîbâtı Eskişehir-Afyon nikâtını kat’î müdâfaaya müstenid bir mâhiyet-i tedâfüiyyededir. Ancak bu tertîbden cenâh fırkalarını ve daha müstakill âlâylarını Cebhe’ye yanaşdırmak gibi son istihzârâtın sür’atle icrâsı ve ihtiyât grubunun taarruz-ı aslî istikametine tevcîhi ile serîan umûmî harekât-ı taarruziyyeye geçebilir.
- 2- Sakarya Muhârebesi’nden sonraki ahvâl ve mukarrerât:
Sakarya Muhârebesi’ni müteâkıb muhârebe zâyiâtımızı serîan telâfi istihzârâtımızı ikmâl ederek düşmana en müessir bir istikametde taarruzu idâme eylemek takarrür etmiş idi. Bunun üzerine menâbi’-i iâşesi mebzûl ve şimendüfer hattı kabil-i istifâde olan Konya mıntıkasına istinâd etmek için ordu kısm-ı küllîsi Sivrihisar civârından Konya şimendüfer hattına alınmışdır.
Zâyiâtını ikmâle vakit kalmadan düşmana kuvâ-yi külliyyemizle Eğirdir- Çivril ve Eğirdir-Sarayköy şimendüfer hatlarına müsteniden Uşak istikamet-i umûmiyyesinde taarruz edilmesi ta’mîm edilmiş idi. Bu harekâta kısaca “Sad” harekâtı denilmişdir.
Hâricden silâh ve ceb-hâne ve vesâit-i nakliyye tedârikine ve ordu melbûsât ve techîzâtına ma’tûf olan istihzârâtımız vaktiyle ikmâl olunamadığından mutasavver taarruz dûçâr-ı teehhür olmuşdur. Dîger tarafdan bu müddet zarfında düşman da zâyiâtını ikmâl eylediğinden kış ortasından i’tibâren harekât-ı sevk-ül-ceyşiyyenin muhâkemesinde düşmanın da takaddümen taarruz edebileceği hesâb edilmişdir. Bu cümleden olmak üzere kışın vesâit-i nakliyye ihtiyâcı bize en gayr-i müsâid olduğu zamânlarda umûmî bir düşman taarruzuna karşı işbu taarruzu evvel-emirde Akgöl-Küçükhasan cenûbu-Piribeyli-Çaykışla-Keşir Dağı-Paşa Dağı- Sürlüdede Tepeleri-Kızılkilise-Gözsüz Dağı-Karakuş Dağı-Çobankaya- Araslı-Hoyran Gölü hattında kabûl etmemiz takarrür etmiş ve buna “K” hattı denilmiş idi. [17/2/38 târih ve zâta mahsûs 801 numrolu Cebhe emrine mürâcaat]
Bil’âhire düşmanın Eskişehir Grubunu takviye ederek Ankara istikametinde münferid bir hareketine ihtimâl verilmesi üzerine İshaklı civârında bulunan İkinci Kolordu Aziziye mıntıkasına çıkarılmış ve mukavemet hattının şimâl kısmında Akgöl-Çaykışla kısmı yerine Belpınar- Kırkpınar-Derbendköy hattı kabûl olunmuşdur. [20/2/38 harekât numro 834; 24/2/38 830 numrolu ve 26/2/38 târih ve 888 numrolu emirlerle 66:85 numrolu Cebhe emirlerine mürâcaat]
Her iki hâlde de “K” hattının Birinci Ordu mıntıkasına isâbet eden kısmında bir tebeddül yapılmamışdır.
- 3- Evvel ve ahîr maksad ve niyyetimiz:
Düşman ordusunu taarruz-i sevk-ül-ceyşî ile memleketimizden çıkarmakdır. Bütün mesâimiz bu nokta-i nazardan ta’lîm ve terbiye ve vesâit-i lâzıme ihzârına ma’tûfdur. İstihzârâtımız hitâm buldukdan sonra tasmîm etdiğimiz şekl-i taarruza gelince: Buna o zamânki tarafeyn vaz’-ül-ceyşinin te’sîr-i aslîsi der-kâr ise de “Sad” şeklinde Afyon cenûbundan ihâta ederek taarruz-ı aslî tevcîh etmekde te’sîr-i kat’î bulunduğuna kaniiz. Tarafımızdan taarruz zamânına intizâren düşmanın vukû’ bulacak bir taarruz-ı umûmîsini Belpınar-Keşir Dağı-Paşa Dağı-Hoyran Gölü hatt-ı aslîsinde kabûl etmek karârındayız. İşbu hatt-ı aslî üzerinde müdâfaa-i kat’iyye yapılacağı Cebhe emirlerinde dâimâ teblîg edilmişdir.
- 4- Bizim taarruz-i sevk-ül-ceyşîye ibtidârımızdan evvel vukûu muhtemel harekât:
Samsun bombardımanı esnâsında Cebhe’de dahi fa’âliyyete intizâr olunmuş ve bunun için 8 Haziran târihli Cebhe Emri verilmişdir ki bu emrin Birinci Ordu için de dâimâ hatırda tutulacak istihzârât-ı esâsiyyesi vardır. Son zamânlarda ise siyâsî ve askerî müteferrik ma’lûmât düşmanın umûmî (veya kısmî) bir fa’âliyyet-i askeriyyesini yeniden mevzû’-i bahs etmekdedir. İhtimâlât-ı mebhûse miyânında ba’zıları bizim istihzârâtımızın hitâmını beklemeksizin mukabil fa’âliyyetlerle cevâb vermekliğimizi müstelzemdir. Buna dâir mütâlaât ve tasmîmât ve istihzârâtımız 6 Temmuz 338 târihli tahrîrî ve şifreli teblîgatımızda tafsîl edilmişdir. Bunlardan başlıca “Sad” şeklini andırır taarruzumuzla Döğer istikametinde muhtemel taarruzumuzu şimdiden ve müsta’cilen ihzâr etmeğe çalışıyoruz. Her iki ordu için hâlen en mühim iştigalât budur.
Cebhe mıntıkasında münâsib iâşe anbarlarına iddihârât icrâsı ile kabiliyyet-i hareket te’mîni ihzârâtımızın temelidir. Bir aralık muhtell olan iâşe umûrumuz esâslı bir sûretde salâha girmiş add olunabilir. Fakat harekât-ı askeriyyemizin üss-ül-harekesi olacak anbarlarımız henüz doldurulamamışdır. Hâlen sür’atle istihsâline çalışdığımız bir netîce işbu iddihârât keyfiyyetidir.
Menzil vesâiti ihtiyâcı için Avrupa’dan yük otomobilleri tedâriki ve dekovil ve sahrâ’ hatları temdîd ve tedâriki ve elimizdeki vesâit-i nakliyyeyi her hâlde hüsn-i muhâfaza gibi bir hatt-ı hareket ta’kîb ediyoruz. Azari- Ayrıtepeköy dekovil hattını hiç olmazsa Aşağı Açık’a kadar temdîd edeceğiz.
Her maksad ve plânı tatbîke ancak ordunun kıymeti ile imkân bulunabileceğini bir kaide-i asliyye olarak ta’kîb ediyoruz. İnzibât ve ahvâl-i ma’neviyye sûret-i umûmiyyede şâyân-ı i’timâddır. Ta’lîm ve terbiye için çok emek sarf edilmişdir. Efrâd sûret-i umûmiyyede tecrübeli muhâriblerden ibâretdir. Hey’et-i zâbitânın kıymetini i’lâ etmeğe mütemâdiyen sarf-ı mesâî edilmekdedir. Tabur ve âlây kumandanlarının sevk ve idâreye alışdırılması öteden beri hiss etdiğimiz eksikdir. Sevk ve idârede piyâde ve topçu te’sîrâtının tevhîd edilebilmesi dâimâ nasb-ı nazar etdiğimiz bir noktadır.
Ordunun bıkdırıcı intizârlara mukavemeti ve muhtemelen cidden çetin olacak taarruzlara kudreti ile keyfiyyeti zamân-ı idârelerinde daha ziyâde teâlî etmesi Eltâf-ı İlâhî’den i’timâd-ı kalble me’mûldür efendim.
Garb Cebhesi Kumandanı
Askeri Tarih Belgeleri Dergisi, ATASE Yay., Y.64, S.134, Gnkur. Bsm., Ankara, Ocak 2015, s.328-332