GÖLLER BÖLGESİ ÇÖLLER BÖLGESİNE DÖNÜŞMESİN

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÖLLER BÖLGESİ ÇÖLLER BÖLGESİNE DÖNÜŞMESİN
Haberin Tarihi: 20.10.2025 15:17:16 - Okunma Sayısı:807 defa okundu.

ÜLKE VE SİYASETİN GÜNDEMİ İLKİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK OLMALIDIR!

GÖLLER BÖLGESİ, ÇÖLLER BÖLGESİNE DÖNÜŞMESİN!
ÜLKE VE SİYASETİN GÜNDEMİ İLKİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK OLMALIDIR!
Eğirdir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Murat Yalkın, ülkemizin ve özellikle de Göller Bölgesi'nin karşı karşıya olduğu kuraklık tehlikesine dikkat çekerek, hem yerel hem de ulusal düzeyde acil ve etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı.

Türkiye’nin doğal güzellikleriyle öne çıkan Göller Bölgesi, iklim değişikliği ve kuraklık tehdidi altında ciddi bir tehlike yaşıyor. Eğirdir Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Murat Yalkın, bölgede yaşanan susuzluk, azalan tarım üretimi ve artan betonlaşmaya dikkat çekerek, hem vatandaşlara hem de yetkililere önemli uyarılarda bulundu. Resmî verilere göre yağışlar azalıyor, tarımsal üretim düşüyor, ama beton tüketimi artıyor. Yalkın, “Geleceğimizi kaybetmeden hemen harekete geçmeliyiz” diyerek kamuoyunu bilinçlenmeye ve çözümler üretmeye davet etti.

Başkan Yalkın, yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği uzmanlarının 2007 senesinde yayınladığı
raporda 2020 yılına kadar mutlaka önlem alınması gerektiği, aksi takdirde geri dönülmez bir noktaya
gidileceği, küresel ısınmanın bu şekilde devam edilmesi halinde Akdeniz’deki tatil kesimlerinin
cazibesini yitireceği, Orman yangınlarının artabileceği ve su sıkıntılarının yaşanabileceğini tam 18 yıl
önce belirtilmesine rağmen, Bugün ülkemizde sanki hiç kuraklık yokmuş gibi davranılarak bolluk içerisinde yaşanmaya devam edildiğini gerekli ve yeterli önlemlerin alınmadığını görmekteyiz.
Dünya genelinde doğru hayvancılık ve tarım uygulamaları, erozyon kontrol çalışmaları, mera
ıslah çalışmaları ile su yönetimi ile suyun toplanması, suyun depolanması ve suyun etkin bir şekilde
kullanılması,  gelecekteki iklim değişikliği ve kuraklığa uygun bitkilerin ekime gidildiğini, yeşile ve
doğaya sahip çıkıldığı, ağaç dikiminin artırıldığını görmekteyiz.
Üç tarafı denizlerle çevrili, geniş alana sahip ülkemiz, iklim değişikliği ile kuraklığın ve çölleşmenin
ciddi riski altında iken su yönetimi ve depolanmasının yapılmadığını vahşi sulamanın devam ettiğini
evlerimizde suyun tasarruflu kullanılmadığını, yağmur suyu projelerine tam geçilmediği, çöpe giden
gıda miktarının artığını, betona ve asfalta olan ilgimizin azalmadığını gözlemlemekteyiz. 2024 yılı TÜİK
verilerine göre ülkemizde tahıl üretimi bir önceki yıla göre %7,5 (39 milyon ton) azalmışken,2024
yılında beton tüketimimiz %9,2 artmıştır. Meteoroloji Genel Müdürlüğünün verilerine göre 2024
yılında ülkemize düşen yağın miktarı 597 mm iken, 2025 yılında 422.5 mm yağış
gerçeklemişdir.Toprak Mahsulleri Ofisi’nin verilerine göre de 1991 -2020 yılı mayıs ayı yağış
ortalaması 52.7 mm iken,2025 yılı mayıs ayı ortalaması 48,2 mm.dir.
Görülüyor ki resmî verilere göre yağışlar gittikçe azalmaktadır. Eğer, gerçekçi ve ciddi önlemler
alınmaz ise sıcaklık artışının devam ettiğini, sel ve su baskınlarını, anormal iklim
hareketlerini görmeye devam ederiz; Sel ve su baskınları ile bölgemizdeki toprak örtüsü değişir ve
buna bağlı olarak verimli topraklarımızı kaybederiz.
Geç kalmış olmakla birlikte ivedilikle ve hiç taviz vermeden doğru reçeteler acı da olsa gerekli
tedbirlerin acilen alınarak GELECEĞİMİZE UMUTLA bakmalıyız.”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap