Isparta Valisi Behçet Bey – 1911
“Tespih, Maymun ve Dalkavuklar:
Isparta’da Bir Mutasarrıfın Yaşanmış Hikâyesi”
1909’ un sonunda Sancak Isparta’sına bir Mutasarrıf Vali (sivil-asker paşa kimlikli) atanır.
“Maymuncu Mutasarrıf Vali’nin Gölgesinde: Behçet Bey’in Isparta Günleri (1909–1912)”Meşrutiyet (Hürriyet-serbestlik) umutlarıyla başlayan ama halkı hayal kırıklığına uğratan bir dönemi özetleyeceğim.
Meşrutiyetin (Hürriyet denemelerinin) hayal kırıklığı, Vali Behçet Bey’in İdare-i Sefihası”( Eğlenceye düşkünlüğü), Isparta halkınca alay konusu yapılması, bir devlet adamının görüntüsü, devletin itibarını halk nazarında olumsuz görüntüsünü kısaca özetledim.
Meşrutiyet’in adalet, düzen umuduyla beklenen yeni idare, Behçet Bey’in Isparta’daki alışkanlıkları, halkına hizmet yerine Isparta sokaklarında resmi binek eşeği ile Libya’dan getirdiği maymunuyla sık sık Isparta sokaklarındaki gezintileri, Isparta halkının sorunlarıyla uğraşmaması saygıdeğer Isparta halkının yüreklerinde üzüntü yarattı.
Mutasarrıf Vali Behçet Bey’in hataları, ihmalleriyle 1909-1912’lerde Isparta halkının kırgınlığına, şaşkınlığına ve de sessiz bir sorguya dönüştüğünü söylemeliyim..
Isparta Mutasarrıflığı (Valilik) görevini yürüten Behçet Bey’in, Isparta halkının taktığı isimle; “Maymuncu Mutasarrıf” Vali Behçet Bey’inSancak Isparta’sına gelişi, Meşrutiyet’in, yarı serbest hürriyetçi idarenin taze rüzgârlarıyla birleşen bir umut taşımıştı.
Bir tarafta cemaat-Tarikat erbabının halk üzerindeki dinsel baskıları, bir taraftan Saltanat rejimi görevlilerinin rahatsız edici müdahaleleri halkı yaşamadan bezdirecek hale sokmuştu.
Osmanlı eyaletlerinden; Trablusgarp ve Bingazi’deki memuriyetlerinden sonra Anadolu’nun güller şehri Isparta’ya atanan vali beyden Isparta halkı çok şey bekliyordu. Yeni valinin adaletli, düzenli bir idare kuracağı,din adamlarının baskısından, devlet kurumlarının azarlayıcı tutumlarından halkı kurtaracağı düşünülüyordu.
Ancak kısa sürede ortaya çıkan davranışları, halkın beklentileriyle yöneticinin alışkanlıkları arasındaki uçurumu bütün çıplaklığıyla gösterdi. Isparta yangınla, soğukla, yoklukla mücadele ederken; Behçet Bey’in maymunuyla geçirdiği vakitler, halkın hafızasında acı bir tebessüm ve derin bir kırgınlık olarak yer etti.
Uluborlu’da art arda yangınlar çıkmış. Yangınında 150'den fazla evle, Sultan Alaattin ve Ahi Bahattin camileri, bir mescit, iki medrese, Müslümanlara, Rumlara ait 200 dolayında dükkân yanmıştır. Vali Behçet Bey ilgisiz kalmış. Uluborlu halkı Vali beyin gelerek hiç olmazsa bir başsağlığı dilemesini beklemişler.
Isparta’nın 1909–1912 yılları arasındaki idaresi, tarihin ilginç, ibretlik sayfalarından biridir.
Mutasarrıf Behçet Bey’in şehre gelişiyle başlayan bu dönem, halkın beklentileriyle yöneticinin alışkanlıkları arasındaki uçurumu bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur. Memleket yangınla, soğukla, yoklukla mücadele ederken, mutasarrıfın maymunlarıyla geçirdiği vakitler, halkın hafızasında acı bir tebessümle yer etmiştir. Her iki maymunu dönüşümlü olarak sokağa çıkaran Vali Bey meraklı çocukların ve hizmet bekleyen halkın bakışları altındadır.
1912’ in kışında Isparta ve çevreye bir buçuk metreyi bulan kar yağmış. İki ay insanlar evlerinden çıkamamışlar. Soğuktan ölenler olur! Gıdaya ulaşmada zorluklar yaşanmış. Vali’nin Isparta Mutasarrıflığı dönemi, hem idari uygulamaları hem de kişisel tercihleriyle dikkat çeken bir süreçtir Vali beyden beklenenleri yerine getirmemiş..Sanki Isparta halkına, devletine karşı sorumlu değilmiş, Sancak Isparta’sına tatile gelmiş görüntüsü vermiştir.
Vali Beyin görüntüsü Isparta’da derin bir sorgulamaya yol açmıştır; maymunuyla ibadethanelere girmeye çalışması, binek makam eşeğini sürekli leblebiyle beslemesi ve meramını anlatmak isteyen halkın yüzüne bakmaması gibi davranışları, Ispartalılar arasında her gün konuşulan bir konu olmuştur.
Yazın yangın kışın aşırı kar yağışı, gıda bulma güçlükleri günlük yaşamda halkta bıkkınlık yaratmış. Uluborlu yangınında aç ve açıkta kalan halk Baharyeri, Musluk gibi bölgelerde kulübe ve çardaklarda günlerini rezillik içinde geçirmeye başlamış. Haberleri, halkın çaresizlikten isteklerini duyan Vali Behçet ilgisizce maymununun çenesini ovalamakla meşgul olması halkın sabrını taşırmıştır.
Okuma ve yazması tam olmayan bir devlet görevlisinin her gün konağında içki içmesi, maymunu da içirmesi gibi nahoş davranışları sonucunda Ispartalı Vali Behçet’i sevmez.
Olayı sadece mizahi değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin sınandığı bir sahne olarak saygıdeğer Ispartalıların hafızasından yıllar geçse de silinmemiştir. Meşrutiyet idaresiyle Ispartalılar rahatlık beklerken, tarikatların, cemaatlerin zorlamaları, devlet görevlilerinin azarlamaları, baskıları yetmezmiş gibi bir de Vali’nin tutumu Ispartalılarda şaşkınlık yarattı.
Maymunuyla sokak-sokak dolaşan halkın sessiz bakışlı tepkilerini hiç anlamayanvali bey iki yıl hep böyle yaşadı güller şehri Isparta da. 1912’nin son ayında ataması çıkınca hiçbir Ispartalı güle güle demez! 1909’un son ayında Sancak Isparta’sına geldiğinde genç bir görünüşü vardı. 2012’in son ayında 25 ay içinde yaşlanmış görüntüsünün nedeni hizmet görmeyen saygıdeğer Isparta haklının bedduasından mıdır? Ne dersiniz!
Araştırma Bayram AYGÜN-2025-Isparta