840 YIL ÖNCESİNİN HAMİDELİ TARİHİ COĞRAFYASINDAN GÜNÜMÜZE YANSIYANLAR?

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,840 YIL ÖNCESİNİN HAMİDELİ TARİHİ COĞRAFYASINDAN GÜNÜMÜZE YANSIYANLAR?
Haberin Tarihi: 3.10.2016 17:55:00 - Okunma Sayısı:2297 defa okundu.

( HAMİDELİ SEYAHATİ İZLENİMLERİ / GÖZLEMLER / NOTLAR…)

840 YIL ÖNCESİNİN HAMİDELİ TARİHİ COĞRAFYASINDAN GÜNÜMÜZE YANSIYANLAR…

      ( HAMİDELİ SEYAHATİ İZLENİMLERİ / GÖZLEMLER / NOTLAR…)

 

                                           Zeki TARHAN – ANKARA

 

           BİRİNCİ BÖLÜM

  Türk Tarih Kurumu öncülüğünde, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Gelendost Belediyesi ile birlikte düzenlenen; Miryokefalon Zaferinin 840. Yılı Kutlamalarına katılmak üzere, Ankara’ dan 24 Eylül Cumartesi sabahı saat 07.00 sularında, Gazi Üniversitesi yerleşkesinden iki otobüs dolusu bilim insanı / sanatçı / araştırmacı – yazar / tarihçi Hamideli Coğrafyasına doğru hareket ediyorduk…

                                                         ***

           Afyon üzerinden, Sandıklı – Keçiborlu arası, Eldere Köyü – Pınarbaşı Mevkiinde, seyahatimize eşlik edecek diğer guruplarla buluşuyorduk… O buluşma anında, karadan değil havadan, adeta kuşbakışı; Eldere – Çapalı üzerinden Uluborlu – Senirkent – Yassıören – Garip – Kayaağzı ve KEMER BOĞAZI’ ndan Gelendost /Yenice Sivrisi ile Gelendost’ a kadar olan OVA ve Yalvaç Karamıkbeli’nden Kumdanlı ve Gelendost’ a kadar olan bölgeyi gözlemliyorduk… Böyle bir vizyoner bakışla da; Bölge, üstten kuşbakışı helikopterler veya küçük uçaklarla uzmanlara gösterilebilir, teorik bilgiler farklı boyutlardaki alan çalışmalarıyla, somuta indirgenebilirdi…

        …Ve böylece de; değişen coğrafya ve de dönüşen tarih olgusu ete / kemiğe bürünebilirdi… Ve son tahlilde; artık Miryokefalon savaşı ve ardından kazanılan zaferin yeri konusunda yapılan tartışmalar da son bulmuş olacaktı…

                                                           ***

              Eldere – Çapalı ve Uluborlu’ da, Uluborlu’lu olan Ortaçağ Tarihçisi SDÜ / Tarih Bölümü öğretim üyesi Abdullah BAKIR, Bölge ile eski tarihî yol olan KRAL YOLU hakkında mihmandarlık yapıyor ve bizleri bilgilendiriyordu…

             Dinar’a bağlı Çapalı Köyü’nde Köylüler; Bölge arazisinde buldukları OK UÇLARI’ nı getiriyor ve ayrıca, MİL TAŞLARI ‘nı da gösteriyorlardı… KRAL YOLU’nu takip ederek Uluborlu’ ya gelmiştik… Uluborlu Kalesi ve Bölgesinde incelemelerde bulunduk…

                                                              ***            

          …Ve Uluborlu’ dan ayrılıyor, Senirkent üzerinden Yassıören Köyü, Ortayazı (=Güreme), Senirkent’ e bağlı Garip Köyü, Kayaağzı (=Garip’in Mahallesi), ( …Ve hemen belirtelim ki; Uluborlu’ dan ayrıldıktan sonra, mihmandarımız değişiyor, tarihçi öğretim üyesi Muzaffer ÜREKLİ, bir sempozyumun fiziki mekânı haline getirdiğimiz otobüsün mikrofonundan bölgenin tarihsel dokusunu ve coğrafi özelliklerini bizlere tanıtıyordu… Muzaffer Hocamızın evi de, Kayaağzı’nda bulunuyordu… Yine, belirtmeden geçemeyeceğim bir husus: Muzaffer Hocamızın eşi Prof. Dr. Fatma ÜREKLİ de tarihçi bir bilim kadınıydı. Aileden olan Bayram ÜREKLİ ve Hacer ÜREKLİ de, yine “TARİHÇİ”  araştırmacı /uzman bilim insanlarıydı.

                                                             ***

           KAYAAĞZI; çok su çıkan PINAR’ ların olduğu bölge idi. Karpuzlarınızı suya batırabilir, çelik gibi olurdunuz… Az ileride, AKKEÇİLİ Köyünün ilk bölümü olan KARABABA ve Tepesi vardı… KARABABA’daki tarihî kalıntılar; M.Ö. 401 yılında, FİRİGYA Valiliği yapan Oğul KEYHÜSREV’e aitti. Boğazdaki BÜYÜKADA,(=BÜLBÜL ADASI) ise; MİRYOKEFALON KALESİ’ nin yıkıntısından başka bir şey değildi. MİRYOKEFALON KALESİ hakkında, ünlü Coğrafyacı İDRİSİ şöyle diyordu: “…Ammuriye’ den (=Uluborlu) 24 Mil (=36 Km.) sonra gelen Kaledir.”

          DEVAM EDECEK…

          YARIN: AKKEÇİLİ YÖRÜK KÜLLİYESİ / YÖRÜK MÜZESİ / OTAĞ / YÖRÜK OBASI / DAĞ BİSİKLETİ PARKURU…

           

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap