ATATÜRK VE CELAL BAYAR

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ATATÜRK VE CELAL BAYAR
Haberin Tarihi: 28.11.2013 09:29:00 - Okunma Sayısı:1815 defa okundu.

ATATÜRK VE CELAL BAYAR

 

            Celal Bayar kim? Celal Bayar (1883-1986) özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nde önemli görevler üstlenmiş; 1950’li yıllarda Cumhuriyet Partisi’nden ayrılarak Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu ile Demokrat Partiyi kurarak 1960 yılına değin iktidarda kalmış ve en son cumhurbaşkanı (1950 ve 1960 arası) olarak görev yapmış ve 1960 Askeri Darbe ile görevden uzaklaştırılmış biridir.

            Atatürk’ün yakın arkadaşlarından biri olup genç Türkiye Cumhuriyeti’nin İş Bankası kurucusudur.

            Aşağıdaki sözler kendisine aittir.

            “Bugün de kanaatim budur. Atatürk’ün dehası, parçalara bölünmüş millî iradeyi bir bütün haline getirmesinde parlar.”

            “Mustafa Kemal Paşa, bir savaş tanrısı idi. Atatürk büyük bir devlet adamı ve devlet kurucusudur. Minnetimizin kucağında nur içinde yat Atatürk’üm.”

            “Atatürk belki Türkiye’de cumhuriyeti ilk düşünen insan değildi ama en büyük cumhuriyetçiydi.”

            “Atatürk derin nezaketli bir insandır. Çok yakın arkadaşlarını bile giyinmeden, traş olmadan karşılamazdı.”

Atatürk, hayran olduğum, emrinde olmakla iftihar ettiğim, hudutsuz sevdiğim bir insandır.”

            “Bir şimşeği elimde tutmak, Atatürk’ü elimde tutmaktan daha kolaydı.”

            “Ölüm döşeğindeydi. Sağ eli yorganın dışındaydı. Hastalıktan büsbütün incelmiş elini, bu en büyük Türk’ün elini iki elimle kuş okşar gibi tuttum, büyük bir tazim ve sevgi duyguları ile öptüm ve yanağımı yasladım. Ağlıyordum.”

            “O, Türk milletinin sinesinde kıyamete kadar uyuyacak, fikirleri ve idealleri Türk milletinin ruhunda kıyamete kadar yaşayacaktır.”

            Cumhurbaşkanı (rahmetli) Celal Bayar,1972 yıllarında anlattığı anıları geçmişi gözler önüne seren ve geleceğe ışık tutar niteliktedir. 1952’de seçimi kazanan Demokrat parti ve liderleri idam edilme saatlerine değin Atatürk’e sevgi, saygı ve şükranlarını asla yitirmemişlerdir.

            Fakat bugün onu “Ayyaş” diye içkinin esiri olmuş şeklinde gösteren büyüklere (!) sahibiz.

            Fakat bugün onun için bir zamanlar “ Bir putun önüne geçiyorlar, ayakta bekliyorlar!” diyen büyüklere(!) sahibiz.

            Fakat bugün onun soyadında “Türk” sözcüğü vardır diye “Atatürk” demeyen büyüklere (!) sahibiz.

            1952’de seçimi kazanan Demokrat parti ve liderleri idam edilme saatlerine değin Atatürk’e sevgi, saygı ve şükranlarını asla yitirmemişlerdir.

            Fakat biz gerçek Atatürkçüler diyoruz ki:

            “ Ne mutlu atası Atatürk olan Türk milletine; ne mutlu Türk’üm diyene!”

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap