GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -24-
Burada sözü Hasan İnce’ye bırakıyorum.
“
Önce Eğirdir ve çevresinin elma kalitesini yükseltmek gerekiyordu. Bunun için
Avrupa’dan yeni fidanlar getirmeyi düşündük. Yöremizin elması marketler
zincirinde ve özellikle yakın zamanda Ortadoğu ülkelerinde marka olmuştu.
Markayı korumak ve daha yukarı çıkarmak gerekiyordu. Bu yüzden masrafı hiç
düşünmedik ve damızlık klonal bodur anaç fidanları getirdik. Yüksek maliyetlere
neden olan bu anaçları fabrikamızda koruyarak fidancılık alanına el attık.
Bunda da başarılı olduk. 2013 itibariyle üç milyona yaklaşan klonal anaç fidan
ile iki buçuk milyon fidan ürettik. Bu yönüyle firmamız hem bölgemizde hem
Türkiye’de tektir.
Ülke
dışından üç buçuk, dört Euro’ya aldığımız fidanlar vergisi ve algısıyla şimdiki
fiyatla on lirayı buluyor. Biz ürettiğimiz yeni fidanları dört veya beş liraya
satarak hem kendimiz para kazanıyoruz hem ülke dövizinin dışa çıkmasını
önleyerek ülke ekonomisine katkıda bulunmuş oluyoruz.
Bu
konuda yaptığımız en önemli işlerden biri de bilinçli davranış sergilememizdir.
Klonal anaç ve bunlardan elde edilen fidanlardan kaliteli elmanın nasıl
yetiştirileceği konusunda yeterli bilgi donanımına sahip değildik. Ülke
dışından uzmanlar getirdik. Masrafı hiç düşünmedik ve onları fabrikamızda
günlerce ağırladık. Bahçeleri tek tek
gezdirdik. Anaç fidanları gösterdik. Edindiğimiz bilgileri,birikimlerimizi
Gülbudak Tarım İşletmeleri adı altında bir okul gibi Niğde, Denizli, Antalya,
Isparta, Karaman ve Boğazova üreticsine aktardık. Tam bir profesyonel çalışma
ile üreticiyi aydınlattık. Gülbudak böylece çevreyi bilgilendirirken kendini de
aşmayı başardı.”
Çalışma
başarıya ulaştı mı? Evet ulaştı. Üretici yaşlanmış ağaçları sökmeye ve
Gülbudak’tan aldığı klonal anaçlardan elde edilen fidanları dikmeye başladı.
Sonuçta elde edilen kaliteli ürünler teknolojik ambalajlama ile değerini buldu.
İç pazara hakim olan bu anlayış şu son zamanlarda dış ülkelerce de benimsenmeye
başladı. Özellikle Önceki yıllarda arızalı mal satan Türkiye’e gücenen Arap
ülkeleri Eğirdir’deki yeni çalışmaları görünce, “Eğirdir on beş yirmi sene
öncesinin Eğirdir’i değil. Çok büyük ve olumlu gelişmeler var.” diyerek yeniden
Eğirdir elmalarını pazarlamaya başladı. Böylece bir zamanlar canını dişine
takarak Eğirdir elmasını dışa pazarlamaya çalışan Halil Üstün’ün çabaları
Gülbudak sayesinde büyük bir sıçrama yapmıştır.
Bu
konuda sonuç olarak Eğirdir’de elmacılık bir marka olma yolunda büyük bir yol
almış ise bunun nedeni büyük düşüncelerin uygulanmaya konup ısrarcı
olmasındandır.
ELMAYA
KİMLİK
Dünyamızın
her konuda olduğu gibi yaş sebze ve meyve konusunda da çok hassas bir noktaya
geldiği herkesçe bilinen bir durum. GDO’lu, organik veya inorganik ürünler
artık çocuklar tarafından bile biliniyor. Plastik maddelerin kullanımındaki
bilinç insanın kendisini koruması anlamında yüksek noktalara ulaşmış durumda.
Hangi ürünün hangi plastik kutularda saklanması gerektiği bugün artık bilimsel
bir gerçek. Bitkisel gıdaların yanında hayvansal gıdalar da A’dan Z’ye kadar kontrol
altında.
İnsan
sağlığı, üzerinde yaşadığımız dünyanın olmazsa olmazlarından biridir.
Konu
insan sağlığı olunca elmanın da sağlığa uygun olmazı gerekmez mi? Tıp, her gün
yenecek bir veya iki elmanın insan sağlığına ne denli olumlu etkiler yaptığını
söylemiyor mu? Söylüyor. Ancak tüketici, yediği elmanın aşırı ilaçla
yüklendiğini veya tüccar, aldığı malın sağlığa elverişli olduğunu nasıl
anlayacak? İşte bu noktada ürünün kimlik bilgileri devreye giriyor. İyi bir
tarım uygulaması, kontrollü zirai ilaç verilmesi, gübre, sulama ve olgunlaşan
ürünün toplanması gibi birçok konular açıkça ortaya konmalı ki alcı ve tüketici
ne yediğini bilsin. Bu da o ürünün kimlik bilgisi ile mümkündür. Artık
günümüzde ileri ülkeler bir ürünü alırken onun kimlik bilgisini de yanında
istiyorlar.
Yıllar
öncesinde Eğirdir’den tahta sandıklar içinde tüccara dolayısıyla tüketiciye
ulaşan elmalar gelişigüzeldi. Fakat bugün parayı veren kişi nasıl bir elma
yediğini bilmek istiyor. Bazı yerlerde “Eğirdir elması” diye satılan elmaların
gerçekle ilgisinin olmadığını ancak elmada bir marka olan Eğirdir adının
kullanılmasından yararlanıldığı bilinen bir gerçektir. Marketler zincirinde ise
artık bir elmanın nere elması olduğu, ağacın türü, ebadı ve nitelikleri kimlik
bilgisi altında sergileniyor. Marketler zinciri de aldığı elmanın fidanından
tutun kaç kere ve hangi ilaç verildiğine, kaç kere sulama yapıldığına,
boylamasına varıncaya değin kimlik bilgilerini aldıktan sonra ürüne müşteri
olmaktadır.
Gülbudak
bütün bunları bilimsel çalışmalarıyla gerçekleştirerek Eğirdir elmasını kimlik
bilgileriyle Türkiye’ye ve dış pazarlara sunup Eğirdir’e en büyük hizmeti
yerine getiren bir şirkettir.
devam
edecek