"GENÇLERİMİZ VE ISVAK"

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,"GENÇLERİMİZ VE ISVAK"
Haberin Tarihi: 13.12.2013 10:59:00 - Okunma Sayısı:1531 defa okundu.

"GENÇLERİMİZ VE ISVAK"

 

            07/ Aralık / 2013 Cumartesi günü ISVAK’ta yapılan Panel; Başkent Ankara’da üniversite öğrenimi gören Isparta’lı gençlerimizin “sivil toplum” algılaması, STK’lara bakışı ve bu bağlamda, ISVAK’a bakış açılarının ne olduğu ile bu konudaki duygu ve düşüncelerinin somut bir şekilde ortaya çıkmasına vesile oldu…

            Beş panelistin tartışmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü, ISVAK mütevelli heyet üyesi, ekonomist-yazar Zeki TARHAN yaptı. Panelistler ise;

- Mustafa TUNA (ODTÜ Matematik Bölümü mezunu)

- Melek  ÇELİK (Ankara Üniversitesi-Siyasal Bilgiler Fak. Kamu Yönetimi mezunu)

- Funda ÖZDEMİR (Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fak. Mezunu)

- Fatma ÖZÇELİK (Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Öğretmenliği mezunu)

- Hüseyin ÇİVİCİ ( Hacettepe  Üniversitesi Tıp Fakültesi- Öğrenci)

 ***

     …Evet, işte bu Isparta’lı beş gencimiz, ISVAK çatısı altında, ISVAK’tan ne beklediklerini, ISVAK’ın nasıl bir konumda olması gerektiğini irdelerken, diğer taraftan da, büyüklerinin kendilerini nasıl gördüklerini, kendilerini ne derece anlayıp anlamadıklarını da sorguladılar…

            Ankara’ya ilk geldiklerinde, üniversite ortamının sağladığı özgürlük ve “yurt” gerçeği ile tanıştıklarını, Başkentte yüksek öğrenim görmenin ayrıcalığını yaşarken, başlangıçta bir yalnızlık ve sosyalleşememe gibi bir sıkıntının olduğunu, ama bunun kısa bir süre sonra, ikinci ev olarak gördükleri ISVAK’ı tanıdıktan sonra, her şeyin değiştiğini ve kendi benliklerine kavuştuklarını anlattılar…

    Bir üçgen ve bir kısır döngü vardı yaşamlarındaOkul-Dershane-Yurt. Ama ISVAK’la tanıştıktan sonra, Isparta’lı gençlerimiz, Göller Yöresinin o ılıman iklimini adeta Ankara’ya taşımışlardı… Ve ISVAK, Onların Ankara’daki ikinci evleriydi hiç tartışmasız. Artık, bir ortak kültürleri vardı… Toros kültürü, bir aidiyet duygusunu geliştiriyor, ISVAK çatısı ise; aile ortamını yaşatıyordu.

            ISVAK’ın Melek Ablası; bu gençlerimizin hem ablası, hem ağabeyi, hem anası, hem babasıydı adeta… Aile ortamının yaşatılmasında Melek ablaları, önemli bir misyon üstlenmişti onlar için…

***

            Öğrencilerimiz, yüksek öğrenimlerini sürdürebilmeleri için, ISVAK’tan burs alıyordu… Öğrencilerimiz için ISVAK, elbette ki bir finans kuruluşu olarak görülmüyordu. Bir sosyalleşme aracıydı aynı zamanda. Farklı kültürlerden arkadaşları da, bu çatıda kültürel alış-veriş içerisinde bulunabiliyordu… Bu kültürel alış-veriş de onlar için bir kazanımdı…

            Cuma akşamları, geleneksel hale getirilen öğrenci yemekleri, salt bir yeme-içme olayı olarak kalmamalı, büyüklerimizle söyleşi etkinlikleri ile de sürdürülmeliydi… Gençlerimiz böyle istiyordu… Bürokraside başarılı olmuş, iş yaşamında başarıyı yakalamış, akademik camiada isim yapmış, sanat çevresinde ünlenmiş yada her sektörden gençlere örnek teşkil edebilecek Ankara’da yaşayan Isparta’lı şahsiyetlerin, öğrenci yemeklerinde başarı öykülerini gençlerle paylaşmaları da gençlerimizin istekleri arasındaydı…

            ISVAK’ın organizasyonuyla, gençlerin tiyatrolara götürülmesi, kültürel ve sanatsal etkinliklere gençlerin etkin bir şekilde katılımının sağlanması, yönetim fonksiyonunun yerine getirilmesinde genç  jenerasyona fırsat tanınması konuları da panelin ilgi çeken yönleriydi…

            Sonuçta; Isparta’lı gençler arasında bir anket çalışması yapılacak, Prof. Dr. Yıldız KUZGUN hocamızın eşgüdümünde, bu çalışma sonuçlandırılacaktı… Ortaya çıkacak yol haritasına göre de, gençlerimiz ve ISVAK birlikte, aydınlık ufuklara yelken açacaktı…

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap