MAYALARIN ROMANTİK HÜLYASI
Bin
yıllar öncesinden uzayla, güneşle ve yıldızlarla ilgilenen Mayalar, Bir gün
gelip güneşin enerjisini tüketeceğini ve dünyamızın da yok olacağını tahmin
edebiliyorlardı. Ölümden sonra gidecekleri yeni dünyanın, daha güzel olduğuna
inanıyorlardı. Takvimlerinde kıyamet günü olarak gösterilen tarih ise; çoktan
geldi geçti. Heyecanla uzaya bakanlar oldu. Öyle bir şey göremediler. Birçok
medyum ve falcı; "Şu tarihte kopacak!" diye, insanları
heyecanlandırdılar. Onlar da yalan çıktı.
Biz
çocukken eski Arap takvimindeki yıllara göre; "Elli altıda kopmam; seksene
varmam demiş, kıyamet!" diye bir söz dolaşırdı. Kim işitmiş; kimden
işitmiş belli değildi. Dünya kendisi mi konuşmuş; yoksa bir din adamı mı?"
bilemezdik. Kıyamete hazırlanmak ve içimizi dolduran korkudan kurtulmak için;
evlerimize gidip saklanırdık.
Bu
adaletsiz dünyada çoğu sömürücü ve katil ruhlu olan insanlar; yok olmayı hak
ediyor. Başka insanları yok etmek için depoladıkları binlerce ve milyonlarca
atom ve hidrojen bombaları; büyük tehlike ve tehdit olarak duruyor. Kıyametin onlar tarafından koparılıp
insanlığın yok edilmemesi için; depoladıkları hidrojen ve atom bombalarının
etkisiz hale getirilmesi şarttır. Onlar patlayıp da dünyanın kıyameti
olursa; yalnız kendileri değil; bütün insanlar yok olacak! Yer küreyi
sürekli savaşlarla ve nükleer bomba tehditleriyle soyup duran sömürgeciler,
elbette cehenneme gitmeliler. Fakat, güçsüz ve suçsuz olan; üstelik
sömürgecilerin maşası konumundaki aç gözlü yöneticiler tarafından perişan
edilen uluslar; yok olmayı ve cehenneme gitmeyi hak etmemişlerdir.
Maya
kabilelerinin topu tüfeği yoktu. Dürbün ve bugünkü olanakları da yoktu. O
yüzden Avrupa'dan gelip ülkelerini istila eden yamyam tabiatlı Kuzey ırkı
(Avrupalılar) tarafından yok edildiler. Onların, kendilerine cehennem edilen
dünyaya, kısa bir ömür biçerek kıyametin adaletini beklemek haklarıydı.
Birkaç
yıl önce bazı falcılar ve kahinler; "Kıyametin kopacağını; fakat İzmir'in
Şirince (Eski adı Çirkince) köyü ile, Fransa'daki bir dağ köyünün zarar
görmeyeceğini" iddia ettiler. Bazıları oralardan ev alıp yerleşti. Zavallı
Mayalar ise Şirince köyünü de, Fransa'daki daha uyduruk dağ köyünü göremezlerdi
ki! Zaten o zaman o köyler de yoktu.
Rahmetli hemşerim
Nasreddin Hoca, "Kıyamet ne zaman kopacak?" diye soranlara:
"Eşim ölünce küçük kıyamet; ben ölünce büyük kıyamet kopacak"
diyerek; en doğru tahmini yapmış. Ben de
dünyadaki sömürgeci ülkelerin ve onların bizim gibi masum ülkelerdeki
ajanlarının yok olup gitmelerini hayal ediyorum. Avrupa'dan gelen Yankilerin
yok olup gitmesini hayal etmek de Mayaların ve Kızılderililerin de hakkıydı,
elbette.