EĞİRDİR'İN KADERİ

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,EĞİRDİR'İN KADERİ
Haberin Tarihi: 24.2.2014 09:45:00 - Okunma Sayısı:4096 defa okundu.

EĞİRDİR'İN KADERİ

 

            Eğirdir'in giderek tarihsel, doğal yapısının bozulması ve ekonomisinin çöküşe sürüklenmesi beni belediye başkanlığına adaylık müracaatımın temel nedeni olmuştur. Bu gidişatın bir an önce durdurulamaması Eğirdir'in tarihsel kimliğinin yok oluşu anlamına da gelecektir.

            Eğirdir tarihsel olarak iki bin yılı geçen yapılarla süslenmiş bir tarihsel çeşitliliğe sahiptir. Ancak bu tarihsel yapılar sağlıklı bir yaklaşımla zengin bir kültürel hafıza görünümüne kavuşturulamamıştır. Bakımsız ve ne yapılacağına karar verilemeyen tarihsel doku adeta bir yük gibi karşımızda durmaktadır. Dolayısıyla kalesinden kervansarayına kadar birçok yapının uygarlığa katkıda bulunabilecek bir yorumla kültürel zenginliğe katkıda bulunması ihtimali giderek azalmaktadır. Dahası yakın tarihimize ışık tutacak ulusal kimliğimizin sembollerinden birisi olan tren garı gibi yapılar da özelleştirme modasının içinde eriyip gitmektedir. Belki de en kötüsü sivil toplumun sarılabileceği her hangi bir kamusal gücün adresi de ortada yoktur.

            Eğirdir'in doğasındaki göl, su zenginliği ve doğal güzellikler de ekonomik çıkarlar uğruna ebediyen elimizden kayıp gitmektedir. Artık bir kesim yeşil doğa zenginliği yerine "taş zenginliği ve jeolojik müze" gibi çerçevesi çizilmeyen bir kavramı teşhir edebilmektedirler. Aslında insanın doğa katliamına bu kadar duyarsız bir düşünce makyajı yapabilme gücü de düşündürücüdür. Göl kurumakta, gölün havzasındaki tepeler yeşil doğa içinde mantar gibi biten mermer ocakları doğanın güzellikleri için ebediyen iyileştirilemeyecek yaralar oluşturmaktadır.

            Bütün bu sorunların temelinde giderek güçsüzleşen belediye vardır desek birçok kişi gülüp geçebilir. Ama kazın ayağı öyle değildir. Bu seçim kampanyası boyunca gözlerinize yalvaran bakışlar fırlatan insanların "iş" isteklerini karşılayacak alternatifler harekete geçmeyince doğayı katledenlerin yarattığı istihdam dalları itibar görmeye başlamıştır. Yani tarihi ve doğayı pazarlama gücünü harekete geçiremeyenler kapitalizmin yıkıcı gücüne teslim olmuşlar hatta daha da ileri giderek onların hamisi, borazanı haline gelmişlerdir. Öyle ya otellerin doluluk oranı onlar sayesinde artmakta, esnaf onların geliri ile siftah yapabilmekte, işsizler onların sayesinde evlerine bir şeyler alabilmektedirler.

            Bugün Eğirdir'de harekete geçirilmesi gereken tarih ve doğanın besleyeceği turizme dayalı ve diğer alternatif yatırımlar için gerekli altyapı oluşturulmamıştır. Başta belediye kurumu olmak üzere birçok kamu ve özel kuruluşlar; ortasında yaşadığı doğanın ve tarihin nimetlerini gelir haline getirememiştir. Eğirdir belediyesinin sadece su ve kira gelirlerine dayandırılmış ekonomisi ile batmaya başlayan kötü bir manzarası vardır karşımızda. Bu tablodan kurtulmanın yolu ise ekonomik verilere dayalı, hesaplanmış risklerle ve şok tedavilerle Eğirdir'i kalkındırmaktır. Böylesi bir tedavinin adresi ve yöntemi ise asla yerel bir yöneticinin karmaşık ilişkilerine takılmadan yürütebilecek güçlü bir liderlik kurumunun etrafında birleşmektir.

            Sorunların çözümlerinin adresi belediye, bu liderliği üstlenebilecek kişi de belediye başkanıdır. Doğal olarak bu belediye başkanının vizyonu sorgulanmalıdır. Kısa ve öz olarak ne yapmak istiyor ve bu güveni verebiliyor mu?

            İşte bu soruların yanıtını rahatlıkla şimdi verebilirim.

            Öncelikle Eğirdir ilçesinin doğal, tarihsel ve sosyal yapısının düzeltilebilmesi için belediye gelirlerinin artırılması gerekmektedir. Bölgedeki varsıllığın temeli ve ivmesi elma, su ürünleri, spor, doğa ve tarihe dayalı turizm, pınar pazarı gibi doğal bir fuar ve festival alanının varlığından hareketle kurgulanabilir. Elbette orman, tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi girişimlerini de eklemek gerekir bu diziye. Her türlü spor aktivitesinin kurgulanabileceği zengin bir coğrafyayı da ihmal etmemek gerekir.

            Böylesi bir vizyonu projelere döktüğümüz zaman sadece başlıklarını bile sayfalar dolusu yazmak gerekmektedir. Zaten böylesi bir çalışma bu seçim dönemindeki girişimimizle adeta yarışma haline getirilmiştir. Kısacası proje anlamında bir zenginlik oluşmuştur. Belediye başkan adayları bunların arasından güncel koşullara göre girişimlerini yapacak rahatlığa kavuşturulmuştur.

            Bütün mesele... Belediye başkanı ve ekibinin güvenilirliği ve becerisinde odaklanmaya kalmıştır. İşte bu noktada son sözü 30 Mart 2014'te halkımız söyleyecektir.

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap