BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR YÜRÜTMEK ve SONUÇLARI ???!!!

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR YÜRÜTMEK  ve SONUÇLARI ???!!!
Haberin Tarihi: 10.5.2013 11:00:00 - Okunma Sayısı:1798 defa okundu.

BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR YÜRÜTMEK  ve SONUÇLARI ???!!!

EROL KESİCİ

“İŞTE EĞİRDİR'İN ÇILGIN PROJESİ!!! GEN BANKASI KÜRESEL ISINMA ve çevresel felâketler, birçok canlıyı tehdit ediyordu… EĞİRDİR GÖLÜ ve Türkiye’nin diğer Göllerinde balık popülâsyonu; aşırı avlanma, avlanmada kullanılan kimyasallar ve patlayıcılarla, kuluçka zeminini engelleyen BARAJ GÖLLERİ’nin kurulması ile azalıyordu… (Halkın Sesi AKIN)”

  Başımıza ne geliyorsa biraz da bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup “ahkâm” kesmekten geliyor. Bu da bazı kesimlerin işine gelmekte, sorunların çözümlenmesine engel olduğu gibi artışına da neden olabilmektedir.

     Eğirdir Gölü’nün balık popülâsyonunun azalmasında küresel ısınmadan bahsetmek işin kolayını seçmektir. Eğirdir Gölü’nde çapak-sazan  (aynı sazan aynı çapak mı?), siraz (var denilen sıraz da aynı sıraz mı?), eğrez ne kadar, kavine gibi gölün doğal yapısında yer olan gölün organlarını oluşturan balıkları yok eden insanların,  para hırsı  nedeniyle tavuk çitliğine tikli sokmasıdır. Göldeki 30-40- yıl öncesinin sazanını beğenmeyenler 40 yıl sonra ah vah deyip sazanı aramakta… Sazan yetiştirmek için para harcamakta (göle milyonlarca balık bırakmakta… Sonuç?)…  Doğal alanlar kimsenin tapulu malı ve çiftliği değildir. “Güçleriyle”  doğalı-doğayı değiştiremezler.

            Para için gölün doğal balık –hayvan dengesini yok edip, gölü su deposuna dönüştürüp ve bilimsel raporlara rağmen gölün kirlenmesine göz yummakla bir yere varmazsınız. Ve hala Eğirdir Gölü’nde gölü katleden sudak-dişli balık yetiştirmek hayallerini kurmakla, göldeki balıkları, canlıları ekomomik –ekonomik değil yani şu para eder bu para eder gözüyle görerek, değer biçmek de bilimdışıdır. Değer yaşamı oluşturmakla biçilmelidir. Para her şey değildir, ama doğa her şeydir. Tüm canlılar doğanın ürünüdürler. Bizi para değil doğa dünyaya getirdi yaşamak için daha çok paraya değil daha çok temiz suya toprağa ve havaya ihtiyacımız vardır.

            Gen Bankası vb. çalışmalar çok önemli bir gelişmedir ve karşı olmak mümkün değildir ama Eğirdir Gölü’nün gerçeklerini göz ardı ederek, olayları bir birine karıştırmakla, zaman kaybedilmemelidir. 

            Eğirdir Gölü’nün kenarındaki Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi’nin Isparta’ya taşınmasına,  Türkiye’nin İç Sularını yöneten ve bağımsız kurumken Antalya'ya bağlı istasyona dönüştürülen ‘Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü' için de sessiz kalmak yerine, buraları geri kazanmak için projeler üretmek gerekmez mi?

            Fakülte ve Enstitü’nün Eğirdir’de olmasının önemi nedir? Türkiye’nin en büyük tatlı su hacmine sahip olan(2011)  Eğirdir Gölü’nün, SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi öğrencilerinin araştırma-uygulamalı eğitim konusunda en önemli konusu ve su kaynağıdır.  Çılgın projeler bu kuruluşlarla daha da önem kazanmaz mı?

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap