TARSU -20-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,TARSU -20-
Haberin Tarihi: 30.8.2013 10:08:00 - Okunma Sayısı:1238 defa okundu.

TARSU

-20-

PUSU

            Konuyu uzatmayalım!.. Emniyet müdürü, şikayetçi olursak ilerde doğabilecek olaylardan kendisinin sorumlu olmayacağını bildirdi. Öyle ki, “Şikayet edilen gençler işin peşini bırakmaz ve can güvenliğiniz tehlikeye girer.” şeklindeki sözlerine verilecek yanıt bulamadık. Bu, bazı güçlerin nasıl korunup kollandığını göstermektedir. İşte baskıyı içeren yanıt, o günkü Türkiye’nin haritasını çıkarması bakımından çok önemlidir. Karakolu terk ettik ama hiçbir sonuç da alamadık. Olay kapanmıştı.”

            Bu sözlere bizim söyleyecek bir sözümüz yok. Ülke gençlerinin birbirine kırdırılmasından yararlanan dış güçler ülke üzerinde egemen olma isteklerini tarih boyunca sürdürmektedir. Dün sağ-sol kavgası, ertesi gün din-mezhep kavgası ve bugün Türk- Kürt kavgası…

            Aslında burada gerçekleşen, çocuk masallarındaki erişilmez gibi görünen kendini bulma duygusudur. Çocukluk, masal dünyasının devi gibidir. Masalı bozulmuş çocuk neyse masalını yitiren dev için de durum aynıdır. Ayrılmaz bir bütün oluşturan çocuk ve dev birbirlerini yitirdiklerinde büyü dünyası bozulur. Burada önemli olan çocuğun hayal dünyasıdır. Büyü bozulduğunda masal kaybedilir ve çocuk masalını arayan bir dev gibi oradan oraya savrulur .

            Dr. Kazım Bey, tüm bu sergilenen hayat oyunlarına aldırış etmeksizin kendi hayal büyüsünü bozmadan dünyaya dört elle sarılmasını bildi.

            Özgürlük ve fikir savunuculuğu insan onurunu korumak zorundadır. Yoksa o, eline silah almış, gözü dönmüş bir katilden farksız bir duruma düşer. Saygı, demokrasinin bir gereğidir. Bunda hem yurt toprağının hem yurt insanının korunması öne çıkmalıdır. Dolayısıyla özgürlükler de sınırsız değildir. Bu değerlendirmeyi görmezden gelmek veya bu bilinçte olmadan ileri sürülen görüşler çatışmayı getirir ve toplumu huzursuzluğa iter. Ülkemizde olan buydu. Devletin devamı, bayrak, dil, din, adet ve gelenek gibi değerler, ortak noktamız olmasına rağmen kardeş kavgası çıkararak siyasete alet olmak da ihanetin bir başka biçimiydi.

            İhanet daima içerden gelir. Gerçekte ülkede sergilenen dış ihanetten daha çok iç ihanet kavramıydı. Kişiler aldatılarak, farkında olmayarak ülkelerine ihanet içinde oluyorlardı. İhanet daima içerden gelir.

            Yalçın kayalıklar üzerinde yuvalanan kartal görkemli kanatlarını açarak aşağıda uzanıp giden yeşillikler üzerine doğru süzülmeye başlamış. Keskin gözleri ile çevreyi kolaçan ederken göğsünde bir ağrı hissetmiş. Dönmüş bakmış ki göğsünde bir ok saplı. Oka bakmış ve onun kartal teleğinden yapıldığını görmüş : “Eyvah, göğsümdeki ok benden, bundan sonra yaşayamam!” demiş.

Ormanda bütün gece huzur içinde uyuyan ağaç sabahleyin gövdesinde derin bir acı ile uyanmış. Bakmış ki sapı odundan olan bir balta acımasızca gövdesini parçalıyor. O da “Eyvah, beni parçalayan sap benden, bundan sonra yaşayamam!” demiş.

            Bu kıssalarla vurgulamaya çalıştığımız, dolaylı yollardan ihanetlerin, okuyup ülkelerine hizmet etmeyi amaçlamış, birçok kişinin hayal dünyalarını karartmasıdır.

            Dr. Kazım Bey, öğrencilik yıllarında masalını yitirmeyen bir dev gibi ayakta kalmasını bildi.

devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap