GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -11-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -11-
Haberin Tarihi: 29.10.2013 11:04:00 - Okunma Sayısı:1570 defa okundu.

GÜLBUDAK SOĞUK HAVA DEPOSU ŞİRKETİ -11-

               Yenilik arayışları da çağa ayak uydurmak, kendilerini Avrupa standartlarına taşımaktı. Arslanların boğuştuğu steplerde yem olmamak için kendilerine göre bir yaşam alanı kurmaya çalışıyor ve kendi kafeslerini kendileri örüyordu.

               Gülbudak yenilik hareketlerini sürdürüyordu. Aslında sözü, yenilik hareketleri yerine yenilik arayışlarını sürdürüyorlardı şeklinde demek daha doğru.

               Meyvecilikte en önemli konulardan biri de “kalibre” ifadesinde kendini gösteren sınıflama konusudur. Meyvenin hacim olarak sınıflandırılması ticarî anlamda önemlidir. Elmacılıkta da sınıflama geçerlidir. Birinci sınıf elmanın ikinci sınıf elmaya; ikinci sınıf elmanın üçüncü sınıf elmaya göre fiyatı farklıdır. Elmayı kalibresine göre ayırmak da ticaret yönüyle yeterli değildir. Elmanın rengi,aroması, sertliği , suyu, şekeri gibi nitelikleri son derece önde gelen özellikleridir. İç nitelikleri ile dış nitelikler ayrı ayrı değerlendirilirken bu vasıfların seçimleri ayrı ayrı yöntemlerle gerçekleştiriliyordu. Görsel bakımından elmanın iriliği müşterinin birinci derecede dikkatini çeken bir unsurdur. Bu bakımdan elmalar birinci, ikinci ve üçüncü sınıf şeklinde sıralanıyordu.

               Ancak bu sınıflama Gülbudak kuruluncaya değin hep elle yapılan bir sistemle gerçekleşiyordu. Fakat bu sistemde el, çoğu kez yanılabiliyordu. Hata kasaya girdikten sonra geri dönmek çok zordu. Tüccar açısından da durum zordu. Birinci sınıf diye aldığı elmanın içinden birçok kereler ikinci sınıf elma çıkıyordu. Böylesi bir durumda tüccar zarar ediyordu. Fakat burada zarardan daha çok tüccarın üreticiye olan güven duygusunu yitirmesiydi. Bu, Eğirdir meyveciliği, elmacılığı yönüyle korkunç bir olguydu. Çünkü son yıllarda Türkiye’nin birçok yerinde elma üreticiliği yapılıyordu. Yalnızca Isparta’da elma üretimi altı yüz tondu ve bunun iki yüz elli tonu Eğirdir bahçelerinden elde ediliyordu.

               Tüccarın Eğirdir’den gitmesi demek ekonomisini büyük bir çoğunlukla elmaya bağlamış Eğirdir için yıkım demekti. Bu bakımdan üretici, tüketiciye ve tüccara doğru olmak zorundaydı. Çünkü her olumlu ve olumsuz davranış  Eğirdir’in geleceği ile ilgiliydi.

               devam edecek

 

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap