Vatanını Kimler Seviyor veya Sevmiyor
1844’lü yıllarda Osmanlı Isparta’sında Gayrimüslimlere ait altı açık Hristiyan ibadethanesi bulunuyordu. Kiliselerin papazları, Ispartalı Müslümanlarla ilişkilerini özenle sürdürerek, onların duygularını kırmamak için titizlik gösterirdi.
Rum ve Ermeni cemaatleri, Osmanlı'ya bağlılıklarını göstermek, Müslümanların malına ve canına zarar vermemek, kazançlarının vergilerini düzenli olarak devlet bütçesine yatırmak konusunda daima papazlarının ibadethanelerinde hatırlattığı ilkeler doğrultusunda hareket ederdi.
Isparta ve Burdur’daki Rum ve Acem (Ermeni) cemaatleri, dil ağızlarına göre “Çaviş” olarak adlandırdıkları, Müslümanların ise “Çavuş” dedikleri mahallelerden örneklerle bu dayanışmayı anlayabiliriz. Burdur’da da aynı isimle anılan bir mahalle olduğunu belirtmek isterim.
Bu makalemin yazılmasında yardımlarını aldığım saygıdeğer dinler tarihi hocası hemşerim, merhum Prof. Dr. Neşet Çağatay’a içten dualarımı gönderiyorum. Ayrıca Selanik’te yaşayan Yunanlı yazar ve Ispartalı Rum torunu Stavros P. Kaplanoğlu’na katkılarından dolayı teşekkürü borç bilirim.
1874’lü yıllardan bahsetmekteyim. Burdur’da da aynı dönemlerde benzer bir toplumsal yapı söz konusuydu. Örneğin, o dönemde şimdiki Turan Mahallesi’nin adı Çavuş Mahallesi idi. Çavuş Mahallesi’nde oturan üç papazdan bahsetmek istiyorum:
- Rum Papaz Karabet, aynı zamanda tüccardı.
- Papaz Yanni, sanatçı ve tüccar olarak tanınıyordu.
- Rum Papaz Kiryos, bağ yetiştiricisi ve üzüm ürünleri pazarlayıcısıydı.
Makalemde Isparta’nın Müslüman mahallelerinden, o günkü adıyla Şeyh (Camiatik), bugünkü adıyla Kutlubey Mahallesi’nden de meslek gruplarına dair örnekler vererek bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Şeyh Mahallesi’nin öne çıkan meslek gruplarından birkaç örnek: tüccar, duvar ustası, kuyumcu, terzi, amele, basmacı, bohçacı (bayanlara yönelik oya ve boncuk işleri satıcısı), tüfekçi, kürkçü ve çulcu gibi meslekler.
Metninizi hem daha düzenli bir hale getirdim hem de mesajınızı daha güçlü bir şekilde ifade ettim. Umarım bu haliyle beğenirsiniz!
1844'lerde Isparta'nın Çavuş Mahallesindeki Toplumsal Yapı Şimdiki Turan Mahallesi, o dönemki adıyla Çavuş Mahallesi’nde oturan Rum ve Ermeni cemaatlerine mensup Osmanlı vatandaşlarından birkaç isim vererek konuyu daha iyi açıklamak istiyorum. Daha önce papazların isimlerinden bahsetmiştim.
Papazların dışında, Osmanlı'ya vergilerini düzenli olarak ödeyen Gayrimüslimlerden bazıları şunlardı:
- Rum Ak oğlu İstefan
- Aleksi oğlu Aslan Bandili
- Andon oğlu Yani
- Arslan oğlu Mikail
1844’lerde Çavuş Mahallesi’nde Müslüman nüfusu oldukça azdı; mahallenin çoğunluğunu Rum ve Acem (Ermeni) nüfus oluşturuyordu. Bu tarihlerde, mahallede yalnızca erkek nüfusa baktığımızda Rum erkek nüfusu yaklaşık üç bin, Ermeni erkek nüfusu ise sekiz yüz kişiydi.
Çavuş Mahallesi’nin Ekonomik ve Sosyal Hayatı Mahallenin Gayrimüslim ahalisi çoğunlukla sanatçı, ziraatçı, esnaf ve usta kişilerden oluşuyordu. Tüm Müslüman düğünlerini organize ederler ve Türkçe şarkı ve türküleri büyük bir ustalıkla seslendirmekteydiler. Hatta Burdur bölgesine giderek, Yörük-Türkmen köylerindeki köylülerin ağızlarından Türk’e özgü türküleri derleyip, Isparta ve Burdur’daki Müslüman düğünlerinde veya kendi cemaatlerinin düğünlerinde ve diğer eğlencelerinde maharetle icra ederlerdi.
Bu durum, Isparta ve Burdur’daki Gayrimüslim ve Müslüman topluluklar arasında sıcak bir kaynaşmanın ve inançlarına karşı duyulan büyük bir saygının göstergesiydi. Toplumda hoşgörü ve dayanışmanın hakim olduğu bu gidişat, her iki kesimin bir arada uyum içinde yaşamasını sağlamıştı.
Toplumlar Arası Kaynaşma ve Osmanlı’nın Vergi Sistemi Isparta’nın Çavuş Mahallesi’nde Osmanlı’ya bağlı olan ve Acemler olarak anılan Ermeni cemaatine mensup birkaç isimden bahsederek konuyu açıklığa kavuşturmak istiyorum. Daha önce papazlardan bahsettiğim gibi, o dönemde mesleklerini icra eden Rum ve Ermeni Gayrimüslimlerden bazıları şunlardı:
- Andon oğlu Nikola
- Conkul oğlu Kiryako
- Conkul oğlu Yorgi
- Çakır Estel Çallı oğlu Harlabeti
- Nikola oğlu Yordan Derzi oğlu
- Yani Hünkâm oğlu Nikola
- Kazı oğlu Estel Girit
Müslüman Mahallelerinden Meslek Grupları ve Vergiye Bağlılık Şimdiki adı Kutlubey, o dönemdeki adıyla Şeyh Mahallesi’nde yaşayan Müslümanlardan birkaç örnek vermek istiyorum. Mesleklerini ustalıkla icra eden Müslümanlardan bazıları şunlardı:
- Müftüoğlu Abdülvahid (Dikici yani terzi)
- Çilingiroğlu Mustafa (Dülger yani marangoz)
- Hafız Hüseyin (İmam)
- Bekiroğlu Osman (Deveci)
- Hacısalihoğlu Mehmed (Cezveci yani kahveci)
- Tüfekçi Ali Muhtar
- Külçe Bekiroğlu Mustafa (Aşçı ve tüccar)
- Hacı Kadiroğlu Samet (Falcı; o dönemde falcılık bir meslek olarak kabul görüyordu.)
Vergi ve Bağlılık Üzerine Düşünceler Saygıdeğer okuyucular, Osmanlı dönemine ait vergi defterleri (tahrir ve temettü defterleri) incelendiğinde, kimlerin Osmanlı yönetimine ve yaşadıkları topraklara olan sevgisini ve bağlılığını gösterdiğini anlamak mümkündür. Maalesef, işin gerçeği şu ki, bu bağlılık her dönemde herkes tarafından aynı şekilde gösterilmemiştir. Günümüzde de vergiden kaçınan bazı insanların olduğunu görmek mümkün.
Vergi kayıtlarına bakıldığında, yaşanılan toprağa ve devlete olan sevgi ile bağlılığın, hilesiz bir şekilde vergilerini ödeyenlerden açıkça görülebilir. Osmanlı dönemindeki bu sistem, bireylerin devlete olan sadakatini gözler önüne seriyor.
Metni tarihsel bağlamını koruyarak düzenledim ve mesajınızı daha net bir şekilde ifade etmeye çalıştım. Umarım beğenirsiniz!
Osmanlı Döneminde Isparta’nın Vergi Düzeni ve Papaz Yanni Efendi Osmanlı Isparta’sında, Rumlar ve Acemler (Ermeniler), kazançlarının vergisini kuruşu kuruşuna Osmanlı yönetimine öderdi. Isparta’daki Müslümanlar içinse ya vergi verilmediği ya da kazançlarının düşük gösterilerek cüzi miktarda vergi ödendiği gözlemlenmiştir. Maalesef, işin gerçeği budur. Yorumu size bırakıyorum.
Papaz Yanni Efendi ve Vergiye Bağlılık
1844’lerde, günümüzde Turan Mahallesi olarak bilinen mahallede, Şeker Sokak 11 numaralı kiliseye ait bir evde Papaz Yanni Efendi yaşıyordu. Kilisedeki dini görevleri dışında bir işi olmamasına rağmen, geçimini bağ budama, yaprak toplama, üzüm hasadı gibi mevsimlik işlerden sağlıyordu. Bu işlerde, gerek Rum, gerek Acem, gerekse Müslümanlara ait bağlarda çalışıyordu.
Elde ettiği kazancından gönüllü olarak, hiçbir baskıya maruz kalmadan, Osmanlı vergi dairelerine düzenli olarak vergi ödediğine dair belgeler mevcuttur. Bu, onun Osmanlı yönetimine ve Müslüman ahaliye olan bağlılığını açıkça göstermektedir.
Rum ve Acem Cemaatlerinin Ekonomik Katkıları Isparta Hamideli bölgesinde dış ticaretle uğraşan Rum ve Acemler (Ermeniler), ekonomik yardımlarıyla topluma katkı sağlamışlardır. Papaz Yanni Efendi’nin ilk evliliğinden olan oğlu Kambur Esper, bohçacılık yaparak geçimini sağlıyordu. Müslüman bir anneden ve Hristiyan bir babadan doğmuş olan Esper, karma bir dil ile mahalle mahalle dolaşarak bayanların ilgi alanına giren dantel, çarşaf, iç giyim, havlu ve mendil gibi eşyaların satışını yapardı.
Vergiye olan hassasiyeti ile bilinen Esper, Osmanlı vergi dairesine düzenli olarak Avarız vergisini yatırırdı. Kazandığı parayı ev bütçesine koymadan önce, her Perşembe günü Isparta Sancak Defterdarlığı’na gider, kazancının vergisini öderdi. Vergi defter kayıtlarına göre (temettuat ve Avarız defterleri), yıllık ortalama 2635 kuruş vergi kaydı bulunmaktadır.
Çavuş Mahallesi’nin Ekonomik Refahı
Isparta Sancağı’nın Çavuş Mahallesi (günümüzde Turan Mahallesi), gelir seviyesinin oldukça yüksek olduğu bir bölgeydi. Ancak mahallede vergisini düzenli ödeyenler genellikle Rum ve Acem (Ermeni) Osmanlı vatandaşlarıydı. Mahallede bulunan dört Avrupa tüccarının tamamı Gayrimüslimlerden oluşuyordu.
1832 yılında Isparta ve Burdur bölgesini gezen İngiliz gezgin papaz Arundel, Afyon tüccarı İzmirli Bali'nin Isparta’da kendilerine gösterilen dostluktan övgüyle bahsetmiştir. Ayrıca Isparta ve Burdur’da Gayrimüslim sanatçı, esnaf ve tüccarların kazançlarını düzenli olarak vergilendirdiği; buna karşılık Müslüman sanatçı, tüccar ve esnafın vergi konusunda çekimser davrandığını gözlemlemiş ve bu durumu kitabına konu etmiştir.
Araştırma: Bayram AYGÜN-Isparta 2025