ACEM ERMENİ’Sİ ESTEL’İN BARIŞ KOKULARI

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,ACEM ERMENİ’Sİ ESTEL’İN BARIŞ KOKULARI
Haberin Tarihi: 10.10.2025 12:05:40 - Okunma Sayısı:122 defa okundu.

Bayram Aygün yazdı...

ACEM ERMENİ’Sİ ESTEL’İN BARIŞ KOKULARI

Bölgenin çalışkan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in 2020’lerde araştırıp yazdığım köşe yazımda Osmanlı döneminde yılda iki defa yapılan Mis yani koku bayramından bahsetmiştim.

“…Isparta da Osmanlı döneminde Ortodoks Kilisesi Aya Baniye (Meryem Ana) kilisesi bahçesinde kazanlar içinde Isparta bahçelerinden, dağlarından toplanan çiçekler kaynatılırdı.

Şişelere konan koku suları insanlarımızın kokuyla barışık, tarihi geçmişi hatırlatmaktı. Müslim, Rum ve Acem (Ermeni) cemaatleri arasında sevgi, dayanışma duygularının devamını sağlamaktı….” Yazımdan yola çıkarak bir proje Saygıdeğer Başkan Başdeğirmen yazımı dikkate alıp Aya Baniye kilisesi bir güzel proje ile: MİSPARTA –Koku haneye- dönüşmüş.! Müze olmanın yanında; koku üretim merkezi oluvermiş. Hayırlı olsun!

MİSPARTA adıyla Koku atölyesinin açılışı yakında gerçekleşecek.

Bugünlerde güncelliğini koruyan MİSPARTA Koku hanesi ile ilgili konuşulan tarih anlamda belgesel yazılarımı yazarken Osmanlı Isparta’sının Rum yurttaşlarından akademisyen hemşerim Ülkeroğlu sülalesinden torun, tarihçi Stavros P. Kaplanoğlu tarihi Koku Kilisesi hakkında kaynak göndermeye devam ediyor; sağ olsunlar.

On birinci yüzyılda Orta Asya’dan Anadolu’ya biz Türkler gelmişiz.. Anadolu da bölük börçük, yönetim iradesinden uzak yerli halklar vardı. Tüm Anadolu da olduğu gibi yerli Rum ve Ermeni diğer halklarıyla yıllarca birlikte yaşamanın, kaynaşmanın fırsatları arandı.

Selçuklu, Hamitoğulları ve Osmanlı idarecileri çeşitli sosyal, kültürel etkinliklerle Müslüman, Rum, Acem (Ermeni) cemaatleriyle birbirlerinin din ve kültürel anlayışlarına saygı anlamında kaynaşmak, iyi-kötü günlerde dayanışma içinde olmanın önemi Burdur ve Isparta da yaşayan topluluklarca içtenlikle benimsenmiş. Yıllarca bu birlikteliğin oluşmasında başta Mevlana Ahi Kasap cemaatinin ve diğer İslami cemaatlerin rollerini unutmamak gerekir.

Çeşitli etkinlikler yoğun olarak Sancak Isparta’nda uygulanmış. Bunlardan birisi de Temel ve Emre mahallelerinin kesiştiği noktada bulunan Aya Paniye ya da Meryem Ana kilise içinde, bahçesinde Osmanlı döneminde koku üretilmeye başlanmış. Osmanlı dönemi Aya Paniye adıyla eski kilise Meryem Ana kilisesi yerine yapılmış.

1850’den önce de 1700’ lerde İran’ın güneyinden Azeri bölgesinden Şah Abbas’ın zulmünden kaçan Azeri Ermenileri Isparta ve Burdur’a gelmişler. Temel bugünkü Kurtuluş mahallesine yerleşmişler. Kendilerine Acem Han adıyla dönemin Valisi Çelik Mehmet Paşa ve Ortodoks Rum cemaati Meryem Ana veya Aya Paniye koku kilesinin bakımını, ibadethanelerinin burası olduğu söylenmiş. 

“Mazı Gülü kokusu yıllarca Müslim, Rum ve Acem (Ermeni) cemaatleri arasında1710’lardan 1791lere kadar Meryem Ana koku kilisesi kıyısında kilise de bekçilik yapan Acem Ermeni’si Bayan Gökbaş Kızı Estel Kadın ile eşi Müslüman Mazı Oğlu Osman’ın buradaki koku bayramına yardımcı oldukları bilgisi var elimde.

“Şişe Kadın” lakabıyla Ispartalılarca bilinen Acem Ermeni’si Estel Hanının kendi elleriyle bu mekânda hazırladığı “Mazı Gülü” –Çam tohumu- kokusu yıllarca ziyaretçilerce alıcı bulur. Şişe kadın Estel Hanımın Müslüman eşi Mazı Oğlu Osman’ın Müslüman oluşunu zamanların Isparta ahalisi eleştirmemiş. Mazı Oğlu Osman da eşi Gökbaş Kızı Estel’ in Hristiyanlığına karışmamış…

Yıllarca bu ikili çeşitli gül kokusu başta olmak üzere kilise kıyısındaki yerden oda evlerinde hem kiliseyi beklemişler hem de: Hz. Muhammed’imizin sevdiği koku olan gülden ve Hz. Meryem’in sevdiği zambak kokularını macun korumalı üretmişler.

Bunun yanı sıra; sümbül, zambak, reyhan, yasemin, karanfil, ardıç, çam kokuları üretip ziyaretçilere ulaştıran Estel kadın ve eşi Osman yıllarca bölgede: ” Estel’ in şişesi ve Osman’ın duası...” sloganıyla koku medeniyeti canlı tutulmuş.

Isparta’daki tüm cemaatler burada kendi inançları gereği ayrı ayrı dualarıyla kilise bahçesinde koku yarışmaları, koku üretilmesi, başka mekânlarda üretilen kokuların burada tanıtılıp ödüllendirilmesi ve diğer eğlencelerle Müslim, Rum Acem (Ermeni ) halkları Osmanlı yönetimleri süresince kaynaşabilmiştir.

Şimdiki MİSPARTA Koku-Müze üretim merkezinde (kilisesinde) Osman ve Estel’ in birlikteliği, yalnızca bir evlilik değil; Isparta’nın ortak yaşam kültürünün simgesi olmuş. Estel’ in kokusu, Osman’ın duasıyla bütünleştiğinde, kilise avlusundan yayılan kokular bir barış, kardeşlik, hoşgörü yumağına dönüşüş.

Isparta’nın tarihsel belleği, kokularla yeniden hayat buluyor. Aya Baniye (Meryem Ana) Kilisesi’nin Osmanlı’daki koku üretim işlevi, bugün MİSPARTA adıyla bir kültür ve üretim merkezine dönüşüyor.

Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen’ in öncülüğünde hayata geçirilen bu proje, geçmişin kokusunu bugüne taşıyor. Araştırma: Bayram AYGÜN 2025

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap