GÖL EKONOMİSİ...!
Ekolojik
kayıplar, ekonomik kayıplara neden olur
Elbette Eğirdir Gölü'nden de ekonomik yönden yararlanmak gerekmektedir. Fakat; ekonomi ve
gölün ekolojisi uyum içesinde olmak zorundadır. Korumadan- kullanımılı
ekonomi; doğal ekolojik yapıları yok
etmemelidir.
Ekolojik kayıpların, ekonomik
kayıplara neden olması da kaçınılmazdır. Ne yazık ki; dünyanın pek çok
yerindeki doğal alanların, ekonomi öne sürülerek bilinçsiz kullanım sonunda yok
olduğunu görmekte ve yaşamaktayız. Hemen yanıbaşımızdaki Türkiye'nin 5. büyük
gölü olan Akşehir Gölü'nün yok oluşu
gibi.....
Doğalın
geri dönüşü adeta olanaksızdır ve pişmanlıklar da bir işe yaramamaktadır...
Eğirdir Gölü'nün sosyo-ekonomik
kullanım adı altında uğradığı ekolojik
yıkım, bilimsel literatürlere geçen
uyarıcı bir örnektir/ derslere konu olmaktadır.!!!
Bu
yıkımlar nedeniyle; Eğirdir Gölü gibi doğal su kaynaklarının korunması için çok
sayıda yasa ve yönetmelikler çıkarılmıştır. Bence, başta su kotu ve tarımın
şekli olmak üzere; "ucu açık" olması nedeniyle yetersiz bulduğum Eğirdir Gölü Özel Hükümler; ekonomiyi
savunanlar açısından ise çok ağır
bulunmaktadır. Sadece coğrafik olarak adı kalan göl; birden vazgeçilemez
olmakta. "Daha önceleri nerelerdeydiniz..."
Gölü
bilmeden/ bilmezlikten gelinerek; sonucunun nereye varacağını düşünmeden, hep
ekonomiyi öne sürerek gölü korumadan kullanmakla gelinen sonuç, "gölden
vazgeçmektir".
Yıllardır
belirttiğimiz gibi elbette gölden sosyo- ekonomik yönden de yararlanmak
gerekmektedir. Fakat, gölden "vazgeçmemek için" de; Eğirdir Gölü'nün
doğal özelliklerini, gerçeklerini ve
önceliğini bilerek ona zarar vermeden
yararlanmamız gerekir/di. Bu gerçekler ;
1-
Eğirdir Gölü; doğal göldür, tıpkı canlılar gibidir, "organları
değiştirilmemeli- uymayan doku nakledilmemeli"- doğal yapısına- balığına,
börtüsüne-böceğine müdahale edilmemeli, ortamı kirletilmemeli.
Dişli-takoz-gümüş balıklarının yaptıklarından ders alınmalı.
2-
Yasal olarak; Eğirdir Gölü stratejik
öneme sahip I. sınıf içme suyu kaynağıdır ve mutlak koşulla korunması
gerekmektedir. Tarımdaki yanlış yöntemlerden ders çıkararak, içtiğimize
yediğimize hastalık -zehir
bulaştırılmamalı....
3-Gölde
aşırı su kayıpları olmamalı- gölün su akışına- kotuna müdahale edilmemeli, bu
konuda ciddi önlemler alınmalı. Gölün su deposu olmadığı (depolan suyun
koktuğu) unutulmamalı.
4-Kamu
yararı ,"kıyı-sahil iyileştirmesi!" diyerek, tarım toprakları
kazanmak için; taşla, çöple, toprakla
dolgular yapılmamalı, evsel-tarımsal-endüstriyel atıklar içme suyu kaynağı olan
göle atılmamalı- bırakımamalı. Göl işgal edilmemeli. Gölün çöp -atık,
inşaat yeri olmadığı bilinmeli..
5-Göle
politik bakışla değil, bilimsel-akılcı bakışla "göle doğru"
bakılmalı. Son otuz yıldır; Eğirdir
Gölü'nün korunmasıyla ilgili bir çok yasa ve yönetmelikler çıkarılmış ve
bunların çok büyük bir kısmı uygulanmamış!/ uygulanamamıştır! Yasa ve
yönetmeliklere koşulsuz - uyulmalı-uygulanmalı.
Eğer
yıllar önce çıkarılan gölü koruma yasa ve yönetmelikleri uygulanmış olsa idi,
bu gün Özel Hükümlere gerek kalmazdı.