KANAL VE ANTALYA YOLU
Köprübaşı’ndan
Sütçüler yönüne veya Antalya'ya gidenler Eğirdir Gölü’nden Kovada Gölü’ne
uzanan kanalın kokusunu duymamak için kıvranırlar, alternatif yollara
yönelirler. Hatta bu yol yerine Isparta
üzerinden Antalya'ya gitmeyi tercih edenler bile vardır.
Kanaldaki
kokunun kanalizasyonun kanala bağlanması ve arıtma tesisinin çalışmamasından
kaynaklandığı yönünde yaygın bir kanaat vardır.
Oysa sorunun kaynağı çok farklıdır.
Yaklaşık
10 kişilik bir bilimadamı ile konuyu incelediğimizde ortaya şu bulgular
çıkıyor:
-
Kanaldaki kokunun yüzde doksanı kanal çevresindeki bitkilerin
oksitlenerek çürümesinden kaynaklanmaktadır.
- Kanalın yanaklarındaki bitki örtüsünden
kanala düşen yaprak ve diğer maddeler sürüklenerek Kovada Gölü’nün dolmasına
neden olmaktadır.
- Kanala kaçak olarak verilen kirli sular
da vardır.
- Eğirdir Gölü’nün bizzat kendisi de
kokmaya başlamıştır ama Eğirdirliler henüz bu kokuyu algılayamamaktadır. Zaten suyun tadı değişmiştir. Koku hissedilir
seviyeye geldiğinde geri dönüşümü oldukça maliyetli olacaktır.
- Eğirdir Gölü’nden Kovada Gölü’ne kadar
olan mesafede kanal içinde kaybolan su miktarı oldukça fazladır. Eğer bu su kaybı önlenirse Kovada Gölü tekrar
amatör balıkçılar için bir gelir kaynağı olabilir.
Teşhis
ortaya konulunca onlarca tedavi yöntemi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. İşte bizim bu durumdan çıkardığımız en
maliyetsiz ve hatta yerel ekonomiye faydalı olabilecek çözüm yöntemi şudur:
Kanal
bugüne kadar sürekli iş makineleri ile
temizlendiğinden olduğundan fazla genişlemiş ve yan tarafındaki yol
daralmıştır. Eğirdir Gölü’nden başlamak
üzere kanal üzerindeki köprülerin su geçiş genişliği kadar genişlikte
duvarlarla örülürse bu yollar genişletilmiş olur. Ayrıca duvarla mevcut yol arasındaki boşluğa
kanalizasyon, elektrik, internet ve telefon hatları yerleştirilebilir. Bu boşluğun üzeri de gölün takın çevresine
gelişi güzel atılmış molozların taşınması ile kapatılabilir. Yani bir taşla
neredeyse yedi kuş avlayabiliriz.
Tabii
bu işin bir de ekonomisi var. Eğirdir
Belediyesi böylesi bir maliyeti kendisi karşılayamaz. Dolayısıyla EKOBİR
kanalıyla devletin müdahalesini sağlamak için kararlı adımlar atılması
gerekmektedir. Sadece resmi yazı ile de
becerilemez bu iş...
Ne
yapacağız?
Ben
halkıma güveniyorum. Resmi yazıyı
yazdıktan sonra Nisan 2014'te Isparta Valiliği önünde miting ve gösteriler
yapacağız. Eğer sözümüz dinlenmezse bu
halk hareketini Ankara'ya taşıyacağız...
Yani şimdiden söylüyorum. Kimse
bu işi dış güçler yaptı falan demesin.
Bunun da sorumluluğunu şimdiden üstleniyorum.
Sayın
Valim;
Ben
size aylarca önce bu işareti verdim ve bir vatandaş olarak size müracaat
ettim. Bugüne kadar herhangi bir yanıt
alamadım. Kusura bakmayın... Ya şimdiden işe başlayın ya da NİSAN 2014'te
Türkiye'de şimdiye kadar görülmemiş yasal halk hareketi ile yüzleşmeye
hazır olun.
Saygılarımla