ISPARTA
ÖNCE, ŞEHRİN
KİMLİĞİNİ
BELİRLEMELİ…
Zeki TARHAN – ANKARA
“Isparta
ekonomisini 2023’e hazırlama” söylemi, elbette ki üzerinde
önemle durulması gereken bir
söylem. Kaldı ki bu, sadece söylemde kalmayıp, proje boyutunda ele alınıyorsa, biz yorumcuların da
söyleyecekleri bir şeyler olmalı…30 Mart yerel seçimlerine çok az bir süre
kala, yerel siyasi aktörlerin ve Isparta orta sınıfının örgütsel kurum
temsilcilerinin söylemlerine baktığımızda; AVM kültüründen kurtulmak, AVM’
lerin açılmasını engellemek ve Isparta
orta sınıfının AVM rekabetine rezistans gösterememesi karşısında, güçlerini ve
sermayelerini birleştirmelerinin kaçınılmaz olduğu vurgusu, Isparta ekonomisini
2023’ e hazırlama iddiasındaki partnerleri ve Isparta troykasını ne yönde
etkileyecektir?...
***
Kapitalist ekonominin en önemli kurumlarından biri olan ve serbest
piyasa ekonomisin hayat damarlarından “Rekabet” unsurunu yok sayarak bir yere
varılamayacağını, Isparta’nın ekonomik aktörleri elbette ki değerlendirecektir…
Hedef;
önümüzdeki ( 10 ) yıl olduğuna göre,
Cumhuriyetimizin ( 100 )’ cü yılına
Isparta nasıl bir kimlikle çıkacaktır?... İşte bu yazımızda, bunun yanıtını
arayacak, “derin analiz” ini yapacağız…
***
Isparta troykasında SDÜ’ yü, bir pusula olarak görmek ve algılamak
zorundayız…”Isparta, bir üniversite şehridir” diyorsak, “eğitim” argumanı’nı, kalkınma stratejimizin baş köşesine oturtmak kaçınılmazdır.
“Isparta, bir tarım şehridir” yada “sanayi şehri” diyorsak, “hizmet
sektörü” nü bu kimliğin neresine oturtacaksınız?...
Isparta; coğrafi konum itibariyle iç batı
Akdeniz’ de yer alıyor…Bir başka deyişle, Antalya megapolünde…Yani; Antalya ile
etle-tırnak gibi…Öyle ki; Antalya nüfusunun 1/3’ ü Isparta’ lılar dan oluşuyor.
Isparta’nın (10 ) yıllık sürdürülebilir kalkınma stratejisini belirlerken,
Isparta’nın Antalya ile entegrasyonunu
yok saymak ya da görmemek/görememek gibi bir lüksümüzün olmadığını, özellikle
söylemek istiyorum…Hele hele, bu olguyu ıskalamak gibi bir miyopluğu, Isparta
halkı asla affetmez!!!
***
Şu anda
elimizde, merkezi otoritenin makro düzeyde hazırladığı, önümüzü görebilecek bir
yol haritası var zaten. “ Türkiye’nin 2023 Turizm Strateji Belgesi”. Bu belgeye
göre; Isparta, EKO TURİZM BÖLGESİ ’nde
yer alıyor. Şimdi, şöyle bir düşünelim: Antalya, Dünya şehri ve Dünya Turizm
Merkezi. Isparta da, ANTALYA’ nın
ARKA BAHÇESİ. Eğer Isparta, “TURİZM” ile kalkınma
iddiasında ise ki,biz de bu iddianın
sahiplerindeniz, Antalya ile entegrasyona mecburdur. Eğer, turizmimizi ( 12 )
aya yaymak ve de sürdürülebilirliğini sağlamak istiyorsak, sahip olduğumuz turizmin kaynak
değerlerini koruma ve kollama altına almak zorundayız…
“EĞİRDİR GÖLÜ VARSA, ISPARTA VAR,YOKSA ISPARTA DA YOK !!!” Bu söylemi,
sakın ola ki ıskalamayın… Bu söylem, gerçeğin ta
kendisidir… Isparta; Elmanın başkenti ise, bunu EĞİRDİR GÖLÜ’ nün yarattığı
mikro klimaya borçludur…Bu gerçeği
yadsımak ise, abesle iştigaldir. ELMA; Isparta’nın “ÇİFTLİK TURİZMİ” nin kaynak
değeridir ve de başlı başına bir MARKA dır.
***
ÖZAL,
başbakandır ve yurt gezilerinden
birinde EĞİRDİR’ e gelmiştir. Kale meydanında toplanan halka
hitabında şöyle diyecektir: “…Çok güzel bir Gölünüz var. Burada “TURİZM” çok
güzel gelişir. Tıpkı KIBRIS gibi…” Halk, karşılık verir ÖZAL’ a: “ Buradan
Antalya’ya yol istiyoruz !!!” Ve ÖZAL, hemen yanıt verir: Yolu da yaparız yolu
da…”
***
“Isparta,
turizm kentidir” diyebilir miydik?...Kent kimliğimizi turizm ile
özdeşleştirebilir miydik?...( 10 ) YILLIK SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA STRATEJİSİNİN
LOKOMATİFİ “turizm” olabilir miydi?...
BİZİ İZLEMEYİ SÜRDÜRÜN…