TARSU -12-

eğirdir haber,akın gazetesi,egirdir haberler,son dakika,TARSU -12-
Haberin Tarihi: 30.7.2013 11:02:00 - Okunma Sayısı:1342 defa okundu.

TARSU -12-

-12-

SOĞUTMA YÖNTEMİNDE TERCİH

            1976 yılı itibariyle Eğirdir’de belediyeden sonra ikinci soğuk hava deposu olan TARSU’da soğutma sistemi üzerinde bir karara varmak gerekiyordu. İki sistem vardı:

            1. Merkezi soğutma. Bu sistemde deponun bütün odaları tek bir merkezden soğutuluyordu. Oda, boş olsa dahi o odanın soğutulması sürüyordu.

            2. Her odanın ayrı ayrı soğutulması. Bu sistemde her odaya ayrı bir soğutma sistemi kuruluyordu. Hangi oda boşalmışsa o odanın fişi çekiliyor ve oda dinlenmeye alınıyordu.

            Bu iki yoldan biri seçilecekti ama hangisi? Eğirdir’de bu konuda bilgi sahibi kimse yoktu. O zaman bu işi yapanlar neredeyse onlar bulunmalıydı. Bursa bu konuda ileri seviyedeydi. Özellikle meyvecilikte epey yol almış olan Yalova’da soğuk hava depoculuğu gelişmişti. Aile şirketi, konuyu incelemek için Kazım Erdoğan ve Kadir Köklü’nün oğlu Aydın Köklü’yü görevlendirdi. İki kafadar Bursa’nın yolunu tuttu. Gerisini Dr. Kazım Bey’den dinliyoruz.

            “Bursa, Türkiye’nin meyve deposuydu. Özellikle ilçesi Yalova meyve üreticiliği yönüyle merkez durumundaydı. Yalova’da soğuk hava depoları vardı. Biz de ağırlıklı olarak Yalova’yı tercih ettik. Ağustos ayı idi. BUZTAŞ adında bir soğuk hava tesisi vardı. Orayı gezmeye başladık. Depolarda yaş üzümler korunuyordu. Bu üzümlerin Noel’de Avrupa’ya ihraç edileceğini duyunca hayretimizi gizleyemedik. Başka depoları da gezdik ve bunlarda da yaz sıcağına rağmen bazı odalarda kültür mantarının yetiştirildiğini gördük. Depolar hakkında anlatılanları dinlemiş notlarımızı almış ve Eğirdir’e dönmüştük. Bilgilerimizi büyüklerimize tek tek anlattık. Sonuçta merkezi soğutmaya karar verildi.”

TARSU’NUN AKILLI POLİTİKASI

            TARSU’nun ayakta kalmasının en büyük nedenlerinden birinin aile şirketi olmasına bağlamıştık. Bu yeterli miydi? Buna verilecek yanıt hem evet hem hayırdır. Kuşkusuz yönetimin uyum içinde olması aranılan bir özelliktir. Fakat işleyiş sırasında karşılaşılan durumlar, iş planı, depo çalıştırma zihniyeti ne olacaktı? Bu konuda önlerinde belediye soğuk hava deposu vardı. Onlar bu işi nasıl yapıyorlardı? Ellerinde deneyimli Hamdi Kökcan vardı. Hamdi, 1969 yılında faaliyete geçen belediye soğuk hava deposunda çalışmaya başlamış ve oradan 1976 yılında hizmet vermeye başlayan TARSU’ya geçmişti. Ayrıca önlerinde ülke içi ve dışına elma pazarlaması yapan kooperatifler vardı. Şirket bunları tek tek değerlendirmeye aldı.

            TARSU ihraç işine girmek istemedi. O tarihlerde ihraç Mısır, Libya ve Orta Doğu ülkelerine yapılıyordu. Orta Doğu ülkelerine yapılacak kamyon sevkiyatları çok riskliydi. Çünkü araçlarda bugünkü gibi soğutucu sistemler yoktu. Elma gideceği yere varıncaya değin kalitesinden yitiriyordu. Bu yüzden tüccar malı ucuza almak istiyor üreticiyi düşünmüyordu.

            Mısır ve Libya’ya ise deniz yoluyla gidiyordu. Elmalar tahta sandıklara konuyordu. Yol boyunca gemiler su alıyordu. Bu arada sandıklar limanlarda yolculuk için bekletiliyor ve yolculuk sırasında ıslanıyordu. Bu durumda elma yine niteliklerden kaybediyordu. Dolayısıyla tüccar ile alıcı arasında olumsuzluklar çıkıyordu. Durum dönüp dolaşıp üreticiyi buluyor ve üretici çok az kâr ediyordu. Pazarlama işi ayrı bir riskti. Öyle durumlar oluyordu ki karşı taraf niteliğini yitirmiş malı almıyordu. Bu yüzden ihraç işi ile uğraşanlar zarar ediyor ve kooperatifler kısa ömürlü oluyordu.

            Bütün bunları yakından izleyen TARSU, pazarlama işine girmeyip sadece depolama işine ağırlık verdi. Pazarlama işine sağlam olmadıkça girmedi ve pazarlamayı da arabulucu niteliğinde yapıp tüccar ile üreticiyi baş başa bırakıp kendini kenara çekti. Bu politika çok iyi tuttu. Bugün TARSU hâlâ varsa ve bütün gücü ile ayakta duruyorsa bu, akıllı yol haritasını izleyişine bağlıdır. Dr. Kazım Bey, ortaya koyduklarımızı ana hatlarıyla anlatırken günümüzde dahi yıllarca izledikleri politikadan ayrılmadıklarını özellikle vurgulamaya çalışıyordu.

devam edecek

 

Bu Haberi Paylaş



Yorum Yap